• ilk sivil astronot olmayan, astraya ulaşamayan, hakkın rahmetine kavuşmuş öğretmendir kendileri. zira kadrosuna seçildiği uzay mekiği fılatıldıktan saniyeler sonra infilak etmiştir.
  • (bkz: challenger)
  • 1986 yılında uzaya gönderilecek olan challenger adlı uzay mekiğinin en ilginç konuğuydu. nasa bundan önce 24 kere uzaya başarılı bir şekilde mekik göndermişti yani aslında o gün yapılan uçuş sıradan yapılan bir rutin gibi olmalıydı ama bu sefer öyle değildi tüm medyanın gözü bu uçuşun üstünde olacaktı. bunun nedeni ise iki çocuk annesi bir öğretmenin challenger mürettebatıyla beraber uzaya gönderilecek olmasıydı. nasa bu gönderilecek olan mekiğe bir öğretmeni de konuk edeceklerini duyurduğunda tamı tamına 11.000 öğretmen bu uçuşa katılabilmek, bu tarihi anın bir parçası olmak için başvurmuştu. bu 11.000 kişiden yalnızca 10 kişi finale kaldı ve aralarında da seçilen christa mcauliffe adlı bir sosyal bilgiler öğretmeni oldu. christia'nın seçildikten sonra dudaklarından süzülen kelimeler şunlar olacaktı:"öğrencilerim buna katılmayacaklar ama bir öğretmenin söyleyecek söz bulamaması çok sık rastlanan bir durum değildir. son iki haftada dokuz muhteşem arkadaşım oldu. mekik yola çıktığında, bu on kişi içinde sadece benim bedenim olacak. ama bu on kişinin ruhu benimle birlikte gelecek."

    uçuşun 4. günü uzaydan mcauliffe'nin dünyaya ders vererek dünyanın ilk uzay öğretmeni olması planlanıyordu. ama istenilen gibi olmadı uçuşu defalarca ertelenen challenger'ın roketlerindeki plastik contalar henüz ateşleme sırasında patlamıştı ve gaz kaçırıyordu. uçuş için henüz saniyeler geçmişken havada bir duman bulutu oluştu, bu duman bulutunun bir süre sonra yok olması gibi mekik içindeki öğretmen mcauliffe'nin de içinde bulunduğu yedi insan, kabinin yere çarpmasıyla beraber bu dünyadan ayrıldılar..

    işin en üzücü tarafı ise öğretmen christa mcauliffe'nin isminin bir çok okula verilerek vefa borcunun ödenmeye çalışılmasıydı. oysa ona ödenecek en iyi vefa borcu challenger şirketine açılan soruşturmanın gerçeklere eşlik edecek şekilde sonuçlanması olacaktı. ama ne yazık ki günümüz dünyasında büyük şirketlerin çıkarları doğrultusunda bu tür adaletsizliklerin üç maymun'u oynamanın bir gelenek haline gelmesi alışıla gelmiş bir durum halini aldı. işte bu yüzdendir kimi zaman kendi dünyama çekilip pis gürültülere kulaklarımı tıkamak istemem..
    düzenleme: yazım hataları düzeltildi.
  • nasa'nın bir pr çalışması idi esasen bu öğretmen, allah rahmet eylesin. bir lise hayat bilgisi öğretmeniymiş. uzay programlarına karşı azalan medya ilgisi, harcamaların eleştirilmesi, bu bütçelerin "lüks harcamalar olduğu görüşü" gibi argümanlar ile eleştirilen nasa, yine iç siyasette seçimler yaklaşırken sempatiye ihtiyaç duyan ronald reagan yönetimi eleştirilerden kurtulmak için bu fikri uygulamaya koydu. halkın içinden sıradan bir amerikalı, amerikan rüyasını yaşayacak, uzaya çıkacaktı.

    halkın parası ile fonlanan programın sıradaki uçuşuna bu hanımı dahil ettiler. aslında başarılı da oldular. kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı. hazırlıkları, ailesi her şey haber yapıldı. lakin maceranın sonu iyi olmadı. uzay yolculuğu yeryüzünde olan hiçbir şey ile karşılaştırılamayacak kadar riskli bir iştir. kalkıştan kısa süre sonra oluşan bir yakıt sızıntısı sonrası challenger mekiğini taşıyan ana roket infilak etti ve içindeki yedi kişi öldü. sonrasında nasa bu kez de, riskleri gerçekten bilmeyen birinin uçuşa dahil edilmesi yönünden eleştirildi.
  • 28 ocak 1986 yılında uzaya gönderilen challenger mekiğinde ölen 7 mürettebattan birisi.
    fırlatıldıktan 73 saniye sonra patladı. uzayda öğretmen projesiydi sanırım bu kapsamda 11 bin kişinin içinde en son gün başvuru yaparak hak kazanmıştı.
    esasında ilk sivil yolcu ünvanının sahibi. nasa nasıl bu hatayı atladığı ise daha tuhaf.

    https://soundcloud.com/…shuttle-challenger-disaster

    challenger disaster: lost tapes 2016/ belgesel
  • hikayesini, az önce biten nat geo'daki belgeselle öğrendiğim talihsiz öğretmen. binlerce insanın arasından seçilip, aylarca eğitim alan, ailesini, çocuklarını geride bırakıp o uzay mekiğine büyük umutlarla binen fakat challenger'in patlamasıyla öyküsü trajik biçimde yarım kalan kadın. durduk yere yeni bir keder sahibi oldum. ilk andan patlamaya kadar, geçtiği tüm aşamaları, heyecanını izlerken çok kötü hissettim. öğrencilerinin, ailesinin gözü önünde yok olup bitti. of.
    tam cok etkili bir hollywood senaryosu olur diye düşünüyordum ki uyarlanacağını okudum. filmi çıksa hemen gidip izlerim.
  • geçenlerde nat geo'da belgeseline denk geldim. patlamadan sonra film izler gibi oturdum ağladım. yola çıkmadan önce,2 çocuğundan kız olan "gitmeni istemiyorum" diyordu. çocukların hislerine kulak vermek lazım.
    bir de zaten uzaya gidiyor ve dönememe riski var evet ama en başından beklenmedik şekilde ölmeleri ekstra üzüyor sanki.
    ben çok içselleştirdim. belgeselin sonunda nasa'ya çok kızgındım. o mühendisler burada olsa iki tokat atardım herhalde. kaç gün zaten sıkıntı çıkarmış, mekiğin sağını solunu iyice kontrol etsenize! yine yükseldim. neyse.
    pek de iyi bir kadıncağıza benziyordu allah rahmet eylesin.
  • challenger kazasında öldü dediler üniversite'de profesör çıktı. christa mcauliffe

    challenger kazasında öldü denilen astronotlarla ilgili araştırma; link
  • 28 ocak 1986 challenger uzay mekiği kazasından 6 ay önce amerikan ulusal kanallarından bir tanesinde yaptığı röportaj;
    https://www.youtube.com/watch?v=7zj84mqarda
    bunlar da eğitim, kaza anı ve kazada hayatını kaybeden astronot ekibiyle olan tanıtım görüntüleri;
    https://www.youtube.com/watch?v=wb5rvogpilw
    https://www.youtube.com/watch?v=ruqpmmgfj4q

    gözlerindeki heyecan ve mutluluk, kazanın üzerinden geçen 34 yılda durumu daha da üzücü kılıyor.
hesabın var mı? giriş yap