hesabın var mı? giriş yap

  • asperger sendromu, çocukluk çağında ortaya çıkan genetik geçişli bir sorundur. sendromun ana belirtisi aşırı içe kapanıklık durumudur. tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgi diğer önemli belirtilerdir. hastalık, 3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş belli olmaya başlar. çocuklar genellikle 3-4 yaşına kadar yaşıtları gibi davranıp, hareket ederler. erkek çocuklarında daha sık görülür.
    aspergerli çocuklarla ilgili en büyük tereddüt her içe kapanık, sosyal iletişimi zayıf, çocuğun bu sendroma dahil edilmesidir. çünkü ailenin aşırı korumacılığı, aşırı eleştiri sonucu ortaya çıkan güvensizlik ve buna bağlı sosyal iletişimde başarısızlık asperger sendromu olarak değerlendirilebilir.
    asperger sendromu otizm içinde çok fonksiyonlu, en fazla yüz güldüren bir spekturumda değerlendirilir. asperger sendromuna sahip olan çocuklarda aşırı içe kapanıklık durumu ana belirtidir. hastalığın diğer karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir:
    bu çocuklar çevreye duyarsızdır. sorulara her zaman uygun yanıt vermezler. tekrarlayıcı davranışları vardır. duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler. konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar. çevrelerindeki insanlarla empati (kendisini diğer insanların yerine koyma) yapamazlar. karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi konularda her ayrıntıyı bilirler. arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler.
    hastalığın otizmden farkı nedir?
    aspergerli çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. oysa otistik çocuklar çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. aspergerli çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. ama hareketlerini kontrol etmekte zorluk çekerler, sakarlık belirgindir. fiziksel görüntüleri normaldir ama tuhaf mimik ve jestleri vardır. asperger, yaş ilerledikçe daha belirginleşir. çünkü sosyal iletişimde ciddi handikaplar ortaya çıkar. ama eğitimlerini tamamlayabilirler. hatta derslerinde başarılı bile olurlar.
    asperger sendromunun ileriki yaşlarda gidişi nasıldır?
    aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. ama insanlarla yüz yüze diyalog kurmayacakları, organizasyon, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, korunmalı, rutin, tek düze işlerde çalışabilirler. en büyük sorun işe kabul edilirken yaşanır. sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde başarılı olamayabilirler.
    asperger sendromuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek sorunlar nelerdir?
    asperger sendorumuna bağlı olarak buluğ çağından itibaren ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir. aspergerli çocuklar 8-9 yaşından itibaren yoğun kaygı duyarlar. toplumla uyum içinde olmadıklarının farkındadırlar. hastalığın otizmden ayrılan diğer bir noktası budur. içe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır. yaşıtları tarafından dışlanıp, alay edilirler. depresyona girebilirler. takıntıları, dikkat bozukluğu aşırı hareketlilik olabilir. bu sorunların tedavi edilmesi ve yönlendirilmesi aspergerli çocuğun yaşamını kolaylaştırır. bu sorunlar tedavi edilmezse sendrom daha da ağırlaşıp çocuğun hayat kalitesini düşürür.
    aspergerli bir çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?
    aspergerli çocuklarda eğitim çok önemlidir. sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır. ayrıca aspergerli çocukların ailelerinin eğitilmesi de önem taşımaktadır. aile, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleple karşılaştıklarında bununla nasıl baş edeceğini, sorun yaratacak durumları tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama yapacağını öğretebilir. ayrıca aspergerli çocukların eğitim gördükleri okulla da işbirliği yapılması, bu çocukların özelliklerinin eğitimcilere anlatılması gerekir. aspergerli çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde uygun eğitim ve uygun iş seçmişlerse kendilerine yetebilirler. kendilerini tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebilirler.
    asperger sendromuyla karışan durumlar var mıdır?
    içe kapanıklık, şizoid kişilik, depresif mizaç, güvensiz çocuklar, girişimi engellenen çocuklar, aileleri tarafından engellenen çocuklar, aşırı korumacı ailelerde yetişen çocukların ortaya koyduğu davranışlar bu sendrom ile karışabilir.

    asperger sendromunun karakteristik özellikleri:
    · asperger sendromu olan insanlar sosyal olabilmek için çabalar ama başaramaz.
    · yüz ifadeleri gibi sözel olmayan sinyalleri anlamakta güçlük çekerler.
    · tek düze, hızlı, duygudan yoksun konuşurlar.
    · sözcüklerin mecazi anlamlarını anlamakta güçlük çekerler.
    · hayal gücü eksikliği vardır. soyut düşünmede zorlanırlar.
    · sakarlık, asperger sendromu olanlarda belirli bir özellik olarak dikkat
    çeker.
    · bisiklet sürmek gibi koordinasyon gerektiren becerilerde zorluk yaşarlar

  • bu direniş bir kere daha nasıl bir ülkede yaşadığımızı gösterdi. devlet, polisler, eli sopalılar, hayatlarını kaybeden kardeşlerimiz ile alay eden halkımız..

    dedem 1925 doğumluydu geçen sene vefat etti. hayatını yazdı sadece çocukları ve torunları okusun diye. paylaşılmasını istemedi ama ben onun affına sığınarak bir bölümü paylaşmak istedim. dün gece hatıralarını okurken, kanlı pazar gününü anlatışı dikkatimi çekti. dedim ki kendi kendime, bu ülke çocuklarını yemekten bıkmamış, usanmamış:

    "...beyazıt'tan taksim'e yürüyüşe geçen öğrencilere ben de oğlumla katıldım. dolmabahçe'de 6. filoya namaza duranlar yine karşımıza çıktılar, yürüyüş devam etti ön taraf taksim'e ulaştı. ama bir gümbürtüdür gidiyor, acaba neler oluyor, baktık ki taksim çıkışı çember sakallı, taşlı sopalı yobazlarca tutulmuş, önlerinde polis sanki engelliyormuş gibi yapıyor. arkalarındakiler tarafından taş yağmuruna tutuluyoruz. biz aşağıdayız, arada yerden sekerek bir taş gelip kafamı buldu, hafif bir çizikle atlattık. müthiş patlama sesleri geliyor, bizim meydana çıkmamız imkansız. oğlumu merak ediyorum, bir hengamedir gidiyor, neticede iki ölü, yüzlerce yaralı.. (oğlumla) ancak evde buluşabiliyorum. öğrencilerin öğrenim özgürlüğü, atatürk ilkeleri doğrultusunda bilimsel eğitimin hayata geçirilmesini istemesi daha nice masum istekler hükümetçe dinlenmiyor, üzerilerine yobazları salıyor, atatürk ve devrimlerinin iki düşmanı ortaya çıkıyor; ırkçılar, yobazlar.. bu iki grup hükümetçe destekleniyor, besleniyor, böyle bir ortamda çok güçlenecekleri kesindir."

    hiçbir şey değişmiyor bu ülkede. şu açık ki hiçbir zaman geri adım atmayacaklar ve her fırsatta daha fazla vuracaklar. şaşırıyoruz ya hani, bu da olur mu, bu da söylenir mi, diye. şaşırmayalım ve unutmayalım, zalimler dünyanın en korkak adamlarıdır. biri polisin arkasına saklanır kadın tekmeler, satırla dolaşır. bir diğeri yüzlerce koruması ile dolaşıp vatandaşa tokat atar. asla durmayacaklar. çünkü hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu. hiçbir şeye benzemez saltanatı kaybetme korkusu.

    olsun, biz varız.

  • şaşırmadığım durum. ben de dün sonuçlar açıklanırken duble yollar teke düşecek diye ödüm koptu.

  • protein biyoyararlanımı %90 civarında olan kaliteli bir protein kaynağıdır ki etin bile %80 civarındadır. çırpılmış, göz göz bırakılmış (tiki tipler sunny side up da der), haşlanmış, fırınlanmış, omlet, poşe yumurta gibi farklı pişirme çeşitleri vardır. bir zamanlar, kolesterol içerdiği için kısıtlı tüketilmesi önerilirken 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre sağlığa hiçbir negatif etkisi olmadan haftada 12 taneye kadar yumurta yenebileceği ortaya çıkarıldı.

    yukarıda bahsettiğimiz pişirme yöntemlerinden hangisini tercih ettiğinize göre yumurtanın besin değeri değişecektir. bu yumurtanın maruz kaldığı sıcaklık ve sıcaklığa maruz kaldığı süreye göre değişiklik göstermektedir. aynı boyutlardaki büyük boy haşlanmış ve yağda pişirilmiş yumurtanın değerlerine bakalım.

    haşlanmış yumurta:

    - 78 kalori içerir
    - 5.3 gram yağ
    - 6 gram protein
    - 1 gramdan daha az karbonhidrat
    - 185 miligram kolesterol (sarı kısmı)

    yağda kızartılmış yumurta:

    - 90 kalori
    - 6.8 gram yağ
    - 6 gram protein
    - 1 gramdan daha az karbonhidrat
    - 185 miligram kolesterol (sarı kısmı)

    haşlanmış yumurta ve yağda yumurta protein, kolesterol ve karbonhidrat bakımından birbirine benzer olmakla birlikte içerdiği yağ ve kalori bakımından farklılık göstermektedir. dahası, yağda yumurta yaparken kullanılan bir tatlı kaşığı tereyağ ekstra 50-55 kalori ve 5 gram civarı fazladan yağ almanıza sebep olacaktır. ayrıca, yağda kızartılmış yumurta direkt ısıya maruz kaldığı için içerdiği omega yağ asitleri, protein ve karotenoidler azalacaktır. ne kadar çok ısı o kadar az protein biyoyararlanımı demektir. aynı şekilde cıvık kalan yumurtadan elde edeceğiniz protein biyoyarlanımı da %60 civarında olacağı için az pişireyim demek de fayda etmiyor.

    yüksek ısıya maruz kalan yumurtada "advanced glycation end products" molekülleri açığa çıkar. bu molekülleri içeren besinleri tüketmek kalp, diyabet, kronik böbrek hastalığı, alzheimer gibi rahatsızlıklara sebep olmaktadır.

    yumurtanın içerdiği vitamin ve minerallerin bir kişi tarafından alınması gereken günlük değere oranları:

    - %6 a vitamini
    - %15 b2 vitamini
    - %7 b5 vitamini
    - %5 b9 vitamini
    - %9 fosfor
    - %22 selenyum

    ayrıca, yumurta omega 3 ve omega 6 gibi yararlı yağ asitleri bakımından da oldukça zengindir. bünyesinde karoten ve ksantofil gibi faydalı pigmentleri barındırır. bunların ne işe yaradığını merak edenler aşağıda eklediğim makaleleri okuyarak bilgi edinebilir.

    https://academic.oup.com/…article/107/6/921/4992612
    https://ods.od.nih.gov/…..acids-healthprofessional/
    https://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/jf303828n (ksantofil)
    https://www.ncbi.nlm.nih/..../pmc/articles/pmc3704564/ (advanced glycation end products)

  • trt spikerinin gerçek bir kahraman olduğu yayındır.
    her sorusunun sonuna "efendim müsadenizle" ekliyor.
    müze açılmış sorusu şu : "efendim vatandaşlar da ziyaret edebilecek değil mi ?"
    lan müzenin başka ne amacı olabilir. kışın sera yapıp karpuz mu yetiştirecekler ?

  • diyor ki, türkiye diye budalalardan oluşan arap sevici bir memleket var, üç kuruşa da tamah ediyorlar, kalsınlar o enayilerin ülkesinde.

    merkel'in bu lafı etmesine değil merkel'e bu kadar pervasızca bu lafları etmesine olanak verenlere öfkelenin derim.
    kadın haklı, ben de böyle mülteci çöplüğü bir ülke görsem ben de üç kuruş verir geri çekilirim.

  • akp'nin genci bile lüks içinde. sahuru bile sultanlara layık şekilde yapıyorlar.

    akp'ye kapak atamamış gençler ise 3 saat önceden yemekhanede sıraya giriyor bir küçük ekmek bir çorba ile sahur yapabilmek için.

  • mustafa kemal atatürk; "ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz."

    metin külünk; "pizza ?"

    türk gençliği; "vuaaaa pizza!"

    sizler eğitilemezsiniz! ciğeri beş para etmez heriflerin beleş yemek teklifine bu kadar tav oluyorsanız, milyonlarca euro'luk ihalelere bedavaya konan, devletin tüm imkanlarını sömürenlere de ses çıkarmaya hakkınız yok.

  • sirketimizin yeni lease araclarindan biri. dun bir deneme surusu yaptim. arac gayet basarili. hem sirket olarak ev sektorunde oldugumuz, hem de kendim bir ev surucusu oldugum icin piyasada bulunan bir cok elektrikli araci surme ve test etme imkanina sahip oldum. renault megane e-tech icin goruslerim.

    oncelikle bir elektirikli aracta bakmaniz gereken en onemli ozellik batarya-motor ve menzil performansidir. bunun icin cok detayli bilgi veremeyecegim cunku aracla 70-80 km yol yaptim en fazla. ancak sunu soyleyebilirim. aracin comfort, eco, sport surus modlari var. bu modlar arasinda surus karakteleri ve buna bagli olarak tuketim degerleri ciddi anlamda degisiyor. sport modunda bir iki kalkis yaptim. tesla model 3 kadar olmasa da fena degil. tabi bu fena degil kismini elektrikli araclarla karsilastirarak yapiyorum. icten yanmali fosil araclarda asla bulamayacaginiz hizlanma performanslari bunlar. sizi koltuga yapistiracak, kucuk bir g force hissetmenize sebep olan hizlanma degerli bunlar. dolayisiyla elma ile elmayi karsilastirin.

    diger ozelliklere gelirsek. aracin ic ve dis tasarimi harika. icerde kullanilan plastik, pu (yapay deri), kumas kaplamalar gayet iyi. merkez orta konsol ve surucu ekranlari devasa. ekran ara yuzu gayet kullanisli. aracta bir cok modern uygulama mevcut. apple car play, android, google maps gibi kullanisli uygulamalar var ve sorunsuz calisiyor. aracin on tarafinda gayet yeterli oturma hacmi var. surucu ve yolcular bacaklarini istedikleri kadar uzatabilirler. keza tavan yuksekligi de yeterli. 190 altinda iseniz sorun yasamazsiniz. koltuklar komforlu. ancak arkada oturanlar icin durum biraz sikintili. arka tarafta yeterli diz mesafesi yok gibi. hele bir de ondeki koltugu biraz geri iterse sikinti buyuk. arkada oturan yetiskinler cok iri olmamalarina ragmen hacimden biraz sikayet ettiler. ancak belki cocuklu aileler sorun yasamazlar.

    bagaj kismi ise gayet yeterli seviyede. bir orta seviye elektrikli aractan beklenildigi kadar. aracin ac sarj hizi 22kw, yani ucbucuk saatte araci full doldurabiliyorsunuz (tabi bunun icin evinizde 22kw'lik uc fazli sarj istasyonu olmasi gerekiyor). dc denen hizli sarj kapasitesi ise 130kw. bununla da otobanda yuzde 20'den yuzde 80'e yaklasik 20 dakikada ulasabilirsiniz. aracin menzili ile ilgili yorum yapmayi asla dogru bulmuyorum. cunku bu data kosullara gore cok degisken bir data.

    genel olarak ben araci sevdim. aracin arti yonleri tasarimi, kullanim rahatligi, gorus acisi ve arac ici uygulamalar. eksi yonleri ise arka yolcu hacmi ve goreceli olarak fiyati.

    fiyat konusuna gelirsek. aracin hollanda satis fiyati 45k euro civarinda. bu rakamlara girdiginiz zaman karsiniza rakip olarak. tesla model3, vw id.4, nissan ariya gibi araclar cikiyor. onlar karsisinda renault megane e-tech biraz zayif kalabilir. ancak tabi tercih meselesi.

  • haklı olanın acelesi yok. kk ile kazanamayız anket yapalım yavaş ya da imamoglunu koyalım derken haklıydı. buradaki mal tayfa linç etti yok yere. kadın en basından beri ülkesini düşündü. zaten gösterdiği adaylar kendi partisinden bile değildi.

    tüm muhalefetin bu kadına bir özür borcu var. masadan kalkıp ekrem ve yavaşı oyuna dahil etmese piro bu oyu da alamayacaktı.