ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kylian mbappe
-
olum siz nasıl insanlarsınız, mbappe başlığa geliyorum adam yerden yere vuruluyor, messi'ye gidiyorum orada da aynı; her 5 entryden 4ü şöyle kötü böyle penaltı, böyle işe yaramaz.
olum messi, mbappe falan işlerinde bu derece kötüyse sizler nesiniz la? yapmakta olduğunuz iş göz önüne alındığında hangi seviyede yapıyorsunuz? messi tarzı bir oyuncuya sözlükte köpek çektiğiniz esnasa kendinize "ben kimim ve yaptığım işte hangi seviyedeyim ulan" diye bir sorun.
çok basit bir soru; hayatta neyi messi'nin mbappe'nin futbolu becerebildiği seviyede yapabiliyorsunuz? bakın hobi olur, iş olur, oyun olur, yapılan herhangi bir "şeyden" bahsediyoruz. geç klavyenin başına yaz allah yaz. te allahım...
geziciler dostoyevski'yi isviçre peyniri sanıyor
-
oysa ki dostoyevski; dünyaca ünlü ukraynalı yazar raskolnikov'un tercih ettiği bir çeşit salamura zeytindir.
tanım: korkan birisinin beyanı. derin korkularının vardır bir sebebi, muhakkak.
18 mayıs 2020 genar seçim anketi sonuçları
-
sabah gazetesi kısmını görünce bir güldüm bir güldüm. adı sanı bilinmeyen bir anket sonucu.
rakı masasında olmaması gerekenler
-
raki icme adabi soyledir, boyledir diyen tipler.
işe arabayla gidebilmek için çalışmak
-
bana fight club'da geçen vecizeyi hatırlatan cümle. şöyle demişti tyler durden,
"sevmediğimiz insanları etkilemek için ihtiyacımız olmayan şeyler satın alıyoruz"
orjinali: we buy things we don't need, to impress people we don't like
tarsus'taki esrarengiz kazı
-
arkadaş bu nasıl memleket. van, antep, adana arkeoloji müzeleri tam 6 yıldır restorasyon sebebiyle kapalı. kültür bakanlığından dedikodular yayılıyormuş, müzedeki eserlerin satıldığı, yerine benzer sahtelerin yapıldığı, ondan böyle uzun sürdüğü konusunda. uşak müzesi'nde görmedik mi sanki sahtelerin yapılıp orjinallerin nasıl satıldığını. yazık yemin ediyorum şu memlekete yazık, her yerinden bişeyler çıkıyor 2.abdülhamid gibi devlet eliyle avrupa'ya amerika'ya satılıyor. utanıyorum artık...
pişman olmak istemeyenlere tavsiyeler
-
ya pişman olursam diye hayatı erteleyeceğinize pişman olun daha iyi. pişmanlıklarınızdan ders çıkarabiliyorsanız sıkıntı yok.
"yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."
demeyin sonra.
bu aileden kaldı mı ya
-
kenan sofuoğlu'nun zoruna bizim kadar gitmemiştir yüksek ihtimal.