ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadınların kadınları sinir eden özellikleri
-
-saçını yeni bir renge boyamış bir kadına, "ay canım yeni saç rengin seni olgun göstermiş derhal değiştir.",
-saçı kahverengi kadına, "ya sana böyle alev kırmızısı/havuç turuncusu/kömür karası/hardal sarısı/soğan kabuğu/vsvs renk süper gider mutlaka dene!!"
-kilosuyla barışık bir kadına, "ay bir 5 kilo versen muhteşem olursun.",
-kilolu kadına "ay valla ben kiloluyum yani 32 bedene giremiyorum artık:( belim de 50 cm olucak biraz daha yersem:'(",
-uzun birlikteliği olup henüz evlilikle ilgili bir şey yapmayan kadına, "ee düğün ne zaman;)",
-yeni evlenmiş kadına, "valla iyi cesaret, ne acelen vardı :/, evlilik akıl karı değil valla",
-ev işi yapan kadına, "ay , hizmetçi değiliz, hayatta yapmam, yapanı da anlamam",
-ev işi yapmayan kadına, "ya benim elim yatkın, çok iyi yemek yaparım, manyak titizim",
demeleri, böyle abidik gubidik cümle kurmaları...
evliyalar gavslar doları niye durduramıyor
türkiye'nin en overrated şehri
-
oraya abartılan yazmak çok zor olmasa gerek
arkadaşa borç para vermek
-
insanoğlu bununla ciddi ciddi sınanıyor demek ki. derler ya hani, ya arkadaşını kaybedersin ya paranı. bazen ikisini de kaybediyorsun da hangisine üzüleceğini bilemiyorsun. ben borç isteyenlere: "valla bozuk yok abi üstümde." diyorum da, babam bu konuda hayır diyemiyor. kendisi kefalet konusunda da bir numara olup hali hazırda bir arkadaşının kredi borcunu da üstlenmiş aşmış bir şahsiyettir. efendim, benim bu babam yine bi gün bir arkadaşına borç verdi. yıllar geçti, adam ödemedi. geçen gün "yea bi mustafa amca vardı, ne oldu ona?" diye sorunca ben, babam sitem etti, arayıp sormuyor, telefonlara çıkmıyor, düğünümüze bile gelmedi, artık sevmeyeceğim, dedi. üzüldüm. çok iyilerdi.
neden sonra bikaç gün önce, bi telefon gelmiş, mustafa amca babamı aramış. ankara'daymış. kalbinden ameliyat olacakmış. acaba helallik mi istiyor, dedim, şomağızlı dediler, her ameliyat olan ölüyor mu? bilmem. ölmüyor mu? babama sen nasılsın demiş, benden bir isteğin var mı demiş. babam da, canının sağlığı demiş. konseptten ayrılmamış. dur demiş hatta, hastaneye geleyim, göreyim seni bir. ayy canım ya son kez bi görmek istedi demek arkadaşını dedim, şomağızlı dediler, niye son olsun? bilmem. neden olmasın? annem, hastaneye gitmek üzere hazırlanan babamı, işte sen böylesin, çok iyisin, herkesin her şeyine koşuyorsun, saf mısın nesin diye inceden inceye doldururken; benim yüce gönüllü babam, hasta yatağındaki bunca yıllık arkadaşını müdafaa için şunları söylemiş: "gideyim ya, belki parayı verir."
bilgisayar ağırlaşınca yapılması gerekenler
-
donanımsal açıdan
kasa içindeki tozlar kompress yardımıyla temizlenmeli (öncesinde tüm fanlar sökülmeli)
tüm fanlar temizlenmeli fan ucundaki yağ yenilenmeli (makine yağı)
işlemci ve ekran kartının termal macununu yenilenmeli
ssd muhakkak edinilmeli
yazılımsal açıdan
işletim sistemi ssd'ye kurulmalı
tüm donanımların son yazılımları kurulmalı
bios yazılımı en son sürüme yükseltilmeli
interneti kullandıktan sonra geçmiş her seferinde temizlenmeli
disk cleaner aracılığıyla gereksiz dosyalar silinmeli
kaliteli bir anti-virüs programı yüklenmeli
kayıt defterindeki gereksiz dosyaları ayıklayacak program yüklenmeli (örnek:ccleaner vs)
windows update güncellemeleri muhakkak yüklenmeli
kız istemeye birlikte gitmek istenen ünlüler
-
uzun bir adam, kızı vermezlerse çalar getirir.
bilin ki türkiyedesiniz
sözlüğün foruma dönüşmesi
-
katılmadığım önerme.
___________________________________________________________________________________
i5-2500k@4.50ghz ocz vendetta 2 cpu cooler and ac mx4 termal compound*-*msı p67a-gd65 motherboard*-*gskill ripjaws 4*4gb 1866 mhz ddr3*-*ati hd7870 pcs+ ez edition display card*-*tagan force ıı 800 watt psu*-*1tb caviar black*-*2tb seagate hdd
aerocool s9 pro case
lost izleme rekorları
-
bugün başladığım 7. sezonu iki gün önce bitirdim ben. zaman falan bi acaip kırılıyor 6. sezonun sonunda.
k. kılıçdaroğlu'nun yanında saf tutmayan şehit eşi
-
aşırı yalakaların savunacağı olay. kılıçdaroğlu mu okutuyor teröristbaşının mektubunu mitingde?
metin hara
-
posta gazetesi'nin haberi ve son yorumu sabah sabah yarmıştır.
"amerika’dan dün dönen metin hara, 'ayrıldınız mı?' sorusuna sinirlenip 'ben bilim insanıyım, magazin figürü değilim' dedi.
terk edildiği için sinirli olan yaşam koçu metin hara’nın bilimle ilişkisi ise çözülemedi."
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''selam ben konuşma sırasında ağızdan fırlayan tükürük parçası. masaya düştüm, görmedim numarası yapıyorlar ama herkesin aklı şu an bende.:)))''
gelen talep üzerine edit: alıntıdır.
edward scissorhands
-
hayatım, edward'ın yanlışlıkla -yapısı gereği- su yatağını patlattıktan sonraki utancı şeklinde geçtiği için, en sevdiğim üçüncü film olduğu için, barış için, kardeşlik için ustalara saygı kuşağında bugün: edward makaseller!
- winona ryder, filmde rol almak için baba 3'ü bırakmış. kendisini buna ikna edense johnny depp'in ta kendisi.
- edward film boyunca yalnızca 169 kelime kullanmış :(
- makaseller'in mucidi rolü, vincent price için özellikle yazılmış.
- filmin başında, ülkemizde bulunmayan, az bulunan ya da getirilmeyen su kaykayı gibi bir şeyden kayan çocuk, backstreet boys'dan nick carter'ın ta kendisiymiş. jenerikte adı geçmese de, daha sonraki birkaç ropörtajda filmdeki çocuğun kendisi olduğunu söylemiş. ilgili sahne için
- johnny depp edward rolü için, 11 kilo vermiş.
- edward'ın saçlarının ilham kaynağıysa the cure'un solisti robert smith.
- edward rolü ilk olarak gary oldman'a teklif edilmişse de gary abimiz reddetmiş. oh iyi ki de öyle etmiş.
- film ilk olarak müzikal olarak tasarlanmış, tıpkı the nightmare before christmas ve corpse bride gibi.
- filmi edward'ın gözünden görüyormuş gibi izlemeliymişiz, düşünülecek olursa mahallenin o kadar büyüleyici görünmesinin sebebi de bu.
- edward rolü için jim carrey, robert downey jr. ve tom cruise düşünülmüş.
- edward'ın yaptığı köpek tüyü kesimleri gerçekmiş :(
- ama ağaç budamalar gerçek değilmiş onlar metal ve boya yığınıymış.
- johnny depp senaryoyu ilk kez okuduktan sonra hüngür hüngür ağlamış. ağlasın tabii. bizi de o kadar ağlattı.
jumanji ve beetle juice ile bu saygı kuşağını sürdürücem. çocukluk filmlerine sahip çıkalım :(