kuru otlar üstüne

• filmin haftalardır etkisinden çıkamıyor ve gün geçtikçe daha da derinleşiyor etkileri tüm zihnimde.
  
  özellikle bu kadrajlar ve müzik…
• önden söyleyeyim, spoiler içeriyor.
  samet hakkında bir yazar ''samet sevim'in oralarda heba olmasını istemiyor, duyarlı biri'' demiş, kardelen misali bir tablo yaratmış, ama bence samet ve öğrencisi sevim arasında adı konmamış bir flört var. sevim yaşından büyük davranıyor, samet de onun çocuk olduğunu unutuyor... sametin derdi sevimin geleceği filan değil yani.
  samet'in nuray'ı bir geceliğine ayartması da tamamen kıskançlıktan kaynaklı. yani ev arkadaşı kendisine karşı açık olmadı diye değil...
  ayrıca ev arkadaşı ona ''henüz flört aşamasındaki'' ilişkisini anlatmak zorunda değil ki..
  samet net kötüdür, ortalama bir insandır.
• -adamın iki tane hasta ineğini ayağa diktim. gelmiş benim köpeği vurmuş sonra.
  + neden?
  - insan olduğu için. insan olduğu için hocam.
  
  bence insan olamadığı için mesela hocam insan olamayıp ilkel kaldığı için. belki de ceza almayacağını bildiği için. ama insan olduğu için değil kesinlikle.
  
  nuri bilge'deki bu insanın özü kötüdür yaklaşımını hemen her filminde görüyoruz. o insanı ileriye götüren şeyleri görmezden gelmek için gelişmemiş yerleri seçiyor filmlerine zaten.
  
  spagetti gecesindeki iki tarafın da birbirini değiştirmeden, birbirine bir şey katmayan sohbetinin hıphızlı akması yönetmenin bu konuşulanları boş gördüğü fikrini uyandırdı bende.
  
  ayrıca bir yerde çetin kışların ve kurak yazların yaşanması değildir orayı geri bırakan. oraya gitmeyen hizmetler, verilmeyen imkanlardır.
• kim ne derse desin nuri bilge ceylan; anadolu insanının en derinlere gömdüğü, göstermekten kaçındığı her şeyini o en dipten çıkarıp seyircinin yüzüne tokat gibi vuruyor. bu film de bunu en iyi yaptığı filmi diyebiliriz.
• filmin 3 saat 17 dk gibi uzun bir süresi var ama filmin sonunda hangi ara bittiğini anlayamıyorsun. içerisinde bu kadar diyalogun olduğu bir filmi böylesine izlenebilir kılmakta nuri bilge ceylan'ın ustalığı.
• samet'in öfkesinin; kendine ve aslında beğenmediği, istemediği şeylerin, onun olmadığı durum karşısında sergilediği bencilliğinin, olmayan entelektüel kibrinin üzerine bir film.
  
  filmdeki 3 ana karakterin, f/p gibi birbirine yaklaşıp ilişki ağı kurmaya çalıştığı bir ilişki ağı olmuş. nuray'ın ortama girişi, kalabalık arkadaş grubuna yeni katılan kadına karşı, erkeklerin sergilediği saçma tavırlar gibi olmuş. kenan'ın samet'e karşı duyduğu güvensizlik, nuray'la geçirdiği vakti saklamasına neden olmuştur. aynı ortamda olduğunuz insanların üzülüşüne mutlu olmayı samet karakterinden gözlemleyebilirsiniz.
  
  çocuklarla-filmdeki yaş grubu nezdinde konuşuyorum- yanlış anlama gelecek hiçbir davranış ve sözlü ifadeye mahal vermeden mesafeyi korumanız gerekmektedir; aksi durumda çok hassas bir yaş grubunun duygu karmaşasının içinde olabilirsiniz. filmdeki durumda manipülatif karakterimiz samet, sürekli bir telkin halinde duymak istediklerini, sevim'den duymak için şekilden şekle girip ruh halinin karmaşık dehlizlerini gösterdi.
  
  filmdeki en iyi oyuncu sıralaması yaparsam sevim, samet ve nuray olur.
• filmde anlamadığım tek şey, samet öğretmen yedinci sınıfa giden öğrencisi sevim'e aşık mı? umarım ben yanlış anlamışımdır olayı.
• aramızda kaç kişi bu kadar dolu dolu diyaloglarin tarafı olmuştur bilmiyorum ama film bana o kadar bilgisiz ve düşünmediğimi hissettirdi ki bı ara cahilligimi sinadim etrafımdaki insanların ortalaması olduğumu düşündürdü. filmi anlatmaya yorum yapmaya çok gerek olmadığını düşünüyorum azıcık merak edip başlasaniz zaten akıp gidiyor filmin çok uzun olduğuna dair eleştirileri de yersiz buluyorum keske daha uzun olsa da daha çok dusundurse beni. çok fazla begendigim diyalog vardı fakat kızın lojmana gidip onlarla yaptığı konusma beni derinden etkiledi ve en sevdiğim cümleyi aşağıya bı gün bakınca hatırlatayım diye bırakıyorum
  
  dünyada güzel olan her şey daha insana ulaşamadan insanın kendi ördüğü ağlara takılıp kalıyor
• belgesel tadında izlenebilir, bunun dışında beklentimi karşılamadı. öğrencileriyle ilişkisi yarım, kenan ile yarım, nuray ile yarım, herkesle yarım, diyaloglar yarım. sevmek ve sevilmek ihtiyacı var, onlar da yarım, öğrencisinden sevgi görünce karışıklık vermek istiyor. samet, bulunduğu yerden ayrılmaya odaklı olduğu için hayatı yarım, bir daha dönmemek üzere gideceğim diyor. film de yarım, tamlanamamış.
  
  şöyle bir özeti olabilir:
  bir insanın daha önce yaşadığı yerden birçok açıdan daha kısıtlı imkanlara sahip olan ve sevmeyeceği, sevmek istemediği, sevmeye çalışmadığı bir yerle ilişkili aslında bağlantı araması bulamaması böylelikle uzun vadeli ilişkiler ve planlar yapamamasının düşüncelerine, yaşantısına, ilişkilerine yansımaları..
• yeni izleme şansı buldum.
  merve dizdar'ın ödül alacak kadar ne rolü var ne de oyunculuğu. siyasi durum olmasa maksimum yardımcı kadın oyıncu ödülüne aday olup onu da alamazdı. sevim ses tonuna kadar ortaokulda öğretmen gözdesi öğrenci. evet doğu yada anadoluda öğretmenler böyle. kenan'ın 'asıl sizin oralarda bu olay duyulsa kurtulamazdık' demesi çok doğru çünkü ücra ilçeler bir nevi biz bizeyi mantığı ile olayları örtebilir.