starbucks

• jargonundan nefret ettigim vasat kahve zinciri. el kadar bebeler sorsan cumhurbaskani kim bilmez grandeyi, skinny latteyi biliyor. necmiler, abdurrahmanlar yolda gorsen adam sanacagin adamlar iced latte with hazelnut cream diyor. "anan da mi buzlu findikli latte icerdi necmiiiiiggg" diyecek oluyorum en laz ziya sesimle sonra gercek bir ingiliz beyefendisi oldugum geliyor aklima.
• eski kıraathane kültürünün günümüze uyarlanmış hali, görülebilen farklılıklar olarak kadınların da girebilmesi ve okey-tavla oynanmaması sayılabilir.(ikinci yazdığım ihtiyaç halinde internetten oynanarak giderilebileceğinden tek fark kalıyor.)
• portakal suyu dışında hiçbir içeceğini içmemiş olduğum kahveci.
  
  kahve sevmiyorsam demek.
  
  ama bunu kimle nasıl bir ortamda olursa olsun söylediğiniz zaman dağdan gelmişsiniz gibi bakarlar yüzünüze. bakışlarınızın, popüler kültürünüzün, moda ve güncel anlayışınızın amına koyayım.
  
  bugün kendimi şımartıp kendime bi kahve ısmarladımcılara, filtre kahvesini içmeden uyanamayanlara sokayım.
  
  eleştirim nefretim sözkonusu kahveciye değil bu kahvecinin reklamını kahvecinin kendisinden çok yapan şekil ve moda bağımlısı zekasızlara.
• bazen caffe latte sipariş edersiniz, kapağını bir açarsınız ki ''aaaa cappuccino be bu'' dersiniz. o kadar iyi bir kahveci yani.tabi tüm şubelerde durum bu değil.
  çalışanlarına hangi kahveni nasıl yapıldığını daha iyi öğretmeliler bence. (bkz: caddebostan) şubesi.
  
  nedir ne değildir haberi olmadan starbucks'a gitmeyi marifet sanan lise 1 öğrencilerine satarsınız siz o bembeyaz kar gibi köpüğü olan kahveyi ancak.
  
  bu arada benim kahve zevkim der ki : ''daha iyisi için pret-a-manger''. biri getirsin şunu türkiye'ye.
  
  edit:imla.
• bir kahve dükkanıdır. anlamadığım şey altına 3500 entri yazılmış olması. kafayı mı yediniz lan...
• kahvelerini sevmesem de zaman zaman tercih ettiğim mekan. özsüt, mado gibi yarım saatte bir başınıza ekşimezler. otur, takıl, kitap oku, çalış vs.
  
  eğer beyoğlu civarında bir akşam kütüphanesi olsa, filtre kahvemi tchibo'dan alıp giderdim ama bildiğim bir kütüphane yok 24 saat hizmet veren. bileniniz var ise aydınlatsın.
• neden abartıldığını ve elit bir mekan olarak görüldüğünü merak ettiğim kahveci.
  
  fiyatları sattıkları kahvenin kalitesi ile doğru orantılı olduğu için standart 3ü 1 arada'nın fiyatından yüksektir. e tabi haliyle kahve sevmeyen bir insanın gözünde gereksiz pahalı duruma düşüyor.
• kahveyi on çeşit isimle satan marka, şirket, kuruluş artık siz ne derseniz.
  
  türk kahvesi yapmasını bilmeyen kızların, kokoşların uğradığı mekan veya mekanlar çünkü türkiyenin hemen hemen her yerinde şubesi var adam kahve satarak para kazanıyor bizim aile bahçelerinde oraletinden tut kuş burnuna kadar herşey var ama starbucks'ın gelirine yaklaşamıyor. orada ki kahve pahalı olduğu için gavur markası olduğu için tercih ediliyor bizim millet yabancı iyisi yabancı marka olsun da ne olursa olsun.
  
  ama bizim çay bahçelerimizin de nezih bir ortam oluşturmada sorunları var yani kahvehane ile çay bahçesini karıştırmamalıyız bu sorunu çözersek bence bizimkiler çeşitlilik açısından daha iyi, tabi kahve çeşitlerini de öğrenmeleri şart...
• sanırım marka değeri duşmeye başlayan bir marka.
• genel yarginin aksine artik hic de tiki mekani degildir. ortaokul cocuklarindan yasli basli amcalara kadar cok kisinin alisveris yaptigi yerdir. kahve icerken rahat rahat oturup ders calisabilir, kitap okuyabilirsiniz, isiniz varsa yapabilirsiniz. arkadasiniz bulusmaya gec kaldiysa onu bekleyebilirsiniz. bu kadar sert cikmaya gerek yok kanimca. ama orta boy kahve isteyince yani grande mi diye insani duzeltmeleri de cok gicik. (grande mi bilmiyorum)