• canım memleketimin güzel ve lezzetli tadlarını, orjinalliği bozulmadan yiyebileceğiniz nadide mekanlardandır...
    çakma urfa sofrası,kebabı vb. isimlerle açılmış ve hizmet veren birçok yere bin basar...
  • ankara'da balgat ve ostim'de bulunan, bircok kebap cesidini menusunde bulunduran, butun bu menudekiler icerisinde favorimin kaburga dolmasi oldugu restoran.
  • ankara çankaya'da açılmış olan şubelerinde akşam yemek yemek isterseniz mümkünse rezervasyon yaptırın. yaptırmasanız da olur tabii, sizi geri çevirmezler. onun yerine kalkacak masamız var, 5 dakika bekleyin derler. 5 dakika sonra 3 dakikaya boşalıyor derler. 3 dakika daha geçer, çaylarını içiyorlar şimdi kalkacaklar derler. bu ha şimdi ha oldu olacak demeler 15 dakikayı tamamladığında size kibarca çekip gitmek kalır. siz siz olun rezervasyonu sevin.
  • ostim şubesinin kapasitesini ramazan ayında iki katına çıkarmış kebapçı. tanımdan sonra yoruma geçelim.

    geçenlerde, iftar yemeği için dört arkadaş buradan rezervasyon yaptırdık. hepimiz sigara içtiğimizden dışarıda bir masa istedik. iftara yarım saat kala restorana gittik. restoranın yan tarafındaki oto tamircisi ya da galerisinin de ön tarafı kullanılarak, ilaveten yaklaşık elli masa daha konulmuş. bizim masamız da bunlardan biri idi. tabi iftar saati yaklaştıkça hengame daha da artıyordu. iki gruba da rezerve edilen masalar, ayakta kalan insanlar falan, bir karmaşıklıktır gidiyor. garsonlar da bu arada siparişleri almaya çalışıyor. almaya çalışıyor, çünkü restoranın müşteri kapasitesi normalin iki katına çıkmış ve tüm müşteriler aynı anda sipariş verecek, aynı anda yemeğini yiyecek. fakat, personel sayısı aynı kalmış. basit matematik hesabı ile personelin bu kadar müşteriye yetişmeyeceği belli oluyor zaten.

    her neyse. bizim masanın civarında bir garson masalardan sipariş alıyor, bizim yan masamızdan da siparişi alıyor ve gidiyor. "bizden de sipariş alın" minvalinde bir şeyler söylüyorum, duymuyor. sonra başkası geliyor, iki yan masadan sipariş alıyor. tam gidiyorken yine aynı şekilde sesleniyorum bu da duymuyor. bu arada iftara beş dakika kalmış ve masada sadece su var. üçüncü kez daha yüksek bir sesle ve sinirle sesleniyorum, "bu masaya da bakar mısınız?". nasıl bağırmışsam, civar masaların tümü dönüp bana bakıyor ama, garson yine duymuyor. en sonunda daha yetkili olduğunu düşündüğümüz birine sesleniyoruz. bu çabamızın sonunda, az önce bağırışımızı tüm masaların duyduğu ama, kendisi duymayan garson geliyor. gelir gelmez kendisine az önceki durumu anlatarak, neden bakmadığını soruyorum sinirimi gizlemden, duymadığını söylüyor.” nasıl duymazsın, herkes dönüp baktı, senden başka” diyorum, “duymadım” diyor. biz garsonla tartışırken, o yetkili kişisi konuşmalarımızı duyuyor ve “garson istediniz, garson gönderdik. uzatmayın” diyor. bu sefer tartışmam yetkili kişisiyle devam ediyor. yemek, su ve sigaradan yoksun sinirlerim iyice geriliyor. bu yetkili kişisi en son “burada bir sürü masa var. bunlar normal, sesinizi çıkarmayın” gibi bir şeyler söylüyor, tartışma uzayacak gibi oluyor, diğer masalar bize bakıyor. lafı uzatmıyorum, içimden kendisine en derin saygılarımı ileterek, “ be adam ben mi dedim sana ilave elli masa at diye? sen daha fazla para kazan diye beni rezil ediyorsun. sanki iftar çadırı mı kurdun, bedavaya mı vereceksin yemekleri?” diyerek masadan kalkıyoruz. arabada su ve sigara eşliğinde oruç açarken yeni bir yer araştırıyoruz. yakında bir yerde “efendi konağı” diye bir yere gidiyoruz. bahçesinde oturup mis gibi yemeklerimizi yiyoruz.

    özet: çok para kazanmak uğruna müşteriye vereceği hizmetten ödün veren, müşterisini azarlayabilen kebapçıdır. kimseye gidin, gitmeyin demem. benim burada yaşadığım budur ve bir daha bunlara paket sipariş bile vermem.
  • balgat şubesinden sipariş verdiğimde,max 25-30 dakika içerisinde siparişi getiren,pide çeşitlerinin gayet lezzetli olduğu mekan.
  • emek şubesindeki garsonların ilginç bir şekilde samimi olma isteği var. bazen laubali bile oluyorlar. etin tadı güzel diyebilirim. ama işte güzel yani. ahım şahım değil. serviste kesin sıkıntı oluyor. ya lavaş gelmez ya bir yemek öncesi gelmez ama illa ki var. bir kere gözümün önünde semaverdeki çayı tepsiye döküp sonra müşteriden uzaklaştırıp pis bezlerle bardağı çanağı falan kurulayıp yeni getirmiş gibi getirdiler. olmaz ki.

    minimum kebap 16 tl sanırım.
  • vergi levhasında faaliyet alanı ev/dekorasyon yazan işletmedir. bir insan lokantayı neden o şekilde gösterir ki? ayrıca burayı denetime gelen maliye görevlileri bunu nasıl onaylıyor?

    "vergi levhasını nerden gördün" demeyin, dün miles and smiles kampanyası sayesinde öğrendim bunu. kampanya koşulunu yerine getirmeme rağmen mil yüklenmedi. irdeleyince firmanın böyle bir şey yaptığını öğrendim. ha garanti de ayrı çingenelik yapıyor, orda hayvan gibi urfa eyvan sofrası yazmışlar, "restoran olduğunu ben nereden bileyim?" diyorlar. kampanya dahilinde işlem yapmadan önce adamlara "vergi levhanda ne yazıyor?" diye sormam gerekirmiş. iyice dışkısını çıkardılar.

    neyse, ostim'deki şubesinin ramazan performansının iyi olduğunu düşündüğüm restorandır. çiğ köftenin kalitesini arttırıp künefenin içindeki peyniri iyileştirirlerse daha iyi olur.
  • çankaya’daki şubesi de el değiştirmiş “altın şiş” olarak hizmet veren firmadır. özellikle sordum ustalarımız değişmedi hizmet aynı hizmet dedi.

    eyvan sofrasının lahmacunlarının hastasıydım, bugün 2 yıldan sonra 10dk mesafeden sipariş verdim. 25-30dk sonra elinizde dedikleri siparişi 45dk sonra kuryeye verdiler ve şu an 1saat 10dk.dan yazıyorum. aradığımda “bir sipariş daha vardı da” diye geveleyince soğumuş lahmacunu almayacağımı söyleyerek kapattım.

    gerek yok, bilginiz olsun.
hesabın var mı? giriş yap