• yahudiler'in tahakkümü altında olmak ile suçlanan ülkedir.

    diyelim onların ülkesi yahudi lobisinin kontrolü altında.. peki senin ülken 2024 yılında bile araplar'ın mutlak kontrolü altında değil mi sanıyorsun sen?

    arap kültür emperyalizmi yüzünden, binlerce yıllık kadim türk kültürü yok olup gitti. türkler'in, tek tanrı'ya inanmayı farz kılan ve kadınlara büyük hürmet göstermeyi fazilet addeden ata dinleri, zaten tarihe intikal etti.

    çocuklarına arap isimleri koyan, arap göçü alan, araplar gibi inanan, araplar gibi giyinen, araplar gibi yaşayan ve araplar gibi defnedilen bir millet olup çıktık maalesef.

    buna niye kimse kalkıp, bu konuda en ufak bir kelam edemiyor?

    seçimlerden tutun, dış politikaya kadar her şeyin neticesini ne kadar arapperest olduğunuz tayin ediyor. muhalefet cenahı bile bu popülizme çanak tutuyor.

    abd'de milyonlarca insan, dinleri de tenkit ediyor, açık açık siyasi eleştirilerde de bulunuyorlar. hattâ siyonizm ve musevilik ile alay eden yahudi kökenli deist ve ateistler var amerika'da.

    senin ülkende ise deist ve ateist insanlar ölüm ile tehdit ediliyorlar. hem sanal âlemde, hem de medyada linç ediliyorlar.

    en mülayim olanları bile can ve mal güvenliğini gözeterek ülkeyi terk ediyor.

    arap kültür emperyalizminin aleyhine uluorta kimse tek kelam edemez bu ülkede.

    ona ne buyuracaksınız?
  • (bkz: #164041138)

    konsolosluk 5-10 bin dolar dediginiz parayi 2024 itibariyla ho$ karsilamaz.

    ornegin birisi sponsor olurken, ne kadar destek gostermesi gerektiginin listesi soyle:

    https://www.uscis.gov/i-864p

    dv basvurusundan yesil kart kazananlardan da asagi yukari bu kadar gostermeleri bekleniyordur tahminen.

    5-10 bin dolar dediginiz para yasal gocmenlik surecinde harcayacaginiz paraya kiyasla cok bir para degil.

    ben burada 300 dolar vize parasini veremeyecek adamlardan bahsetmiyorum. 2 kisilik aile bankada 50 bin dolar gosteremeyebilir. kartele 10 bin vermek zor bir sey degil.
  • #164048515

    sapla samanın iyice karıştığı ülke.

    konsolosluğa gösterilecek paradan bahsetmiyorum. cebinizden yapacağınız harcamayı söylüyorum.

    para göstermeyi bazı ülke konsoloslukları istemiyor bile. 7 bin dolarla onay alan varken daha fazlasıyla ret alan da oldu.

    bu tamamen konsolosluk görevlisinin siz gidince geçinebileceğinize dair kanaati.

    2 kişilik bir aile 50 bin dolar göstermek zorunda değil. ben 4 kişi için ancak bu kadar gösterdim. para da hesaba 1 ay önce yatmıştı. çok rahat emanet para gösterebilirsin. zor iş değil.
  • uzun uzun yazmistim, sonra vazgectim; cunku bu konular "one size fits all" konular degil. dv lottery icinde ayni sonuca giden birden fazla yol var. o yuzden bunlari ornek vakalar uzerinden tartismanin anlami yok. belki yasi genc (20-21) ve sagligi yerinde kisilere "calisir para kazanir bu" gozuyle bakip onay verebilirler yine. banka hesabinda oyle kucuk bir parayla konsolosluga giden cogunlugun eger ikna edici baska ozellikleri yoksa elenecegini dusunuyorum.

    ote yandan herkesin 50 bin dolar emanet para bulabilecek imkani yine olmayabilir. en basindan beri yazdigim sey buydu. kisinin bir isi dogru yapmak icin imkani yoksa, daha az parayla kendine baska bir imkan yaratmaya calisabilir.

    yasal gocmenlik ucuz degil ve bunda abd'nin "once parayi ver, sonra ben keyfime gore seni eleyebilirim" olu soyuculugunun da etkisi var.
  • mevzu 50 bin dolar değil de, neyi tartışıyoruz anlamadım.

    bir kişi dv yerine kaçak gidiyorsa dv'nin çıkmaması yüzündendir. veya çıkmış sıra gelmemiştir.

    kimse dv çıktığı halde param yok diye kaçak gireyim demez. o para bulunur.

    2 kişi için 20-30k gayet yeterli bir birikim. varsa ev tapusu veya arabayı da gösterebilirsin. satman şart değil. biraz da etraftan emanet koyarsın. git 50k borç al demiyoruz ki. giderken uçak bileti alacaksın. onun parasını da eklersin. hiç paran yoksa kaçak da giremezsin. sınır komşusu değiliz ya.

    sizi bir kaç ay iş bulana kadar idare edecek birikimi yeterli görüyorlar. bu da gideceğiniz eyalete göre değişir. herkes cali'ye gitmek zorunda değil. 50k dolar para falan bazı eyaletler için deli para. biraz peşinat ile kira gibi ev ödenir.
  • son geldigi rezil ekonomik ve sosyal sartlardan dolayı, paramı da internet basından kazanan biri olarak ne minimum 500bin dolar olan evlerinden birini alma hayalim kaldı ne de baska bir motivasyonum.
    gecen hafta son derece guvenli bir sehirde yasamama ragmen 5 sene once aldi'den 10 dolara aldıgım kapı onu paspasım calındı. cope atsam alınmayacak basitlikte bir paspas cidden insanın tutup arabasına koyup elini pisletmeye degmez.
    tanıdıgım ve geliri cok iyi durumda olan, yine bilgisayar basından para kazanan herkes turkiye, hırvatistan ve dubai gibi ulkelere tasındı.
    los angeles downtown'da staples center"in yanidaki gokdelenin en ust katındaki penthouse'da yasayan dolar milyoneri tanıdıgım gece gunduz california yoneticilerine kufretmekten yoruldu, tası taragı topladı tayland sahillerinde denize sıfır otellerde aylık suit oda kiralayarak yasıyor.

    gelmek icin hayaller kuranlara ve caba sarfedenlere zamanlamalarından dolayı acıyorum. tl den sonra eline dolar gecmesinin verdigi muthis bir mutluluk elbette olacaktir ama prime donemi 1999 daki halinde yasamıs biri olarak cok uzgunum. bir ulke goz gore gore nasil yok edilir sahit olmak cok kotu
  • üniversite olaylarıyla birlikte, genelde amerikan polisinin ve özel olarak da nypd'nin tüm gerizekalılığı dünyaya ifşa oldu.

    osman kavala'ya gezi'ye pizza yolladı diye müebbet hapis verenler gibi, nypd'nin bir üst düzey bir şeysi çıkmış polislere "karşınızdaki gençler mental olarak sizin kadar şey değil" falan diye konuşuyo.
    yahu ortalama iq'nuz 70 falan, karşınızda columbia, nyu öğrencileri var bari mental deme be gerizekalı.
    bir de amerikan sağı ve polis gezide yandaş medya ve vitaminsiz islamcılarla aynı argümanları getiriyor: neymiş efendim çadırlarda ve gösteri yapılan yerlerde su, yiyecek falan bulunmuş. bu organize bir olaymış.

    bence aynen devam. nypd denen şeyin zaten suç örgütü muamelesi görmesi gerekiyor. amerika'da bu kadar kamu düşmanı, bu kadar zararlı çok çok az şey var (ki bakın amerika'dan bahsediyoruz, bunun big pharma'sı, koch brothers'ı, mitch mcconnell'ı var, düşünün nypd bu iğrenç listeye girecek kadar kötü sicili olan bir kurum).

    cumartesi akşamı wall street'ten metroya bineceksin, turnikeyi geçince 3 tanesi bekliyor. komünizmde olsa sabah akşam t...k geçilecek olay. işte nypd bu. metroda fazla mesai ücreti alarak turnike bekler, kampüsten döverek öğrenci toplar. pr da sıfır, icraat de.

    edit: https://twitter.com/…try/status/1786449287359992179
    allahaşkına şuna bakın, polis yetkilisi açıklama yapıyor:

    1- kullanılan dil "hayırdır lan size ne?" dedirten cinsten. üniversitede şu şu bulunur, bu bu bulunmazmış. kolluk kuvvetine mi soracak insanlar üniversiteye ne getireceğini?
    2- polis saldırısına karşı getirilen miğfer, gaz maskesi gibi şeyleri kötü niyetli bir planın parçası diye saymış dökmüş.
    3- oxford'un meşhur "a very short introduction to" serisinden "terrorism" başlıklı kitabı çok müthiş bir şey bulmuş gibi özellikle saymış. büyük harflerle yazmış bir de "terörizm kitabı" diye. bu ahaber zihniyeti işte dünyanın en önemli şehrinin polisine hakim olan zihniyet.
    4- suç unsuru taşımayan şey, suç için de kullanılmadan önce "kesin suç işlenecekti" diye toplanmaz. özbekistan'da mısır'da falan oluyordur öyle şeyler, ama nypd büyük rahatlıkla bu lafları edebiliyor.
    5- en son da amerikan tipi büyük laf ve tehditkar açıklama kültürü sahipsiz bırakılmıyor:
    "but know that if you engage in illegal conduct, the nypd will hold you responsible and hold you accountable—someone has to."
    bunlar polis devleti işleri arkadaşım, bunları geçicen. amerika'da cezasız kalan şeylerin ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor, bu palavralara da halkın -hele de columbia öğrencilerinin- karnı epeyce tok.

    baya bildiğin gezi olaylarında sahibinin sesi olan polis. baştan aşağı aynı üslup. sadece aroma farkı var.

    bence bu tweet yakında gider, o yüzden aşağıya tam metni kopyalıyorum:

    "pencils, books, laptops, those are the tools of students and what you expect to find on a college campus. but here’s what the nypd found in hamilton hall at columbia university after we were able to arrest the protestors and agitators for commandeering and barricading themselves inside the building. gas masks, ear plugs, helmets, goggles, tape, hammers, knives, ropes, and a book on terrorısm. these are not the tools of students protesting, these are the tools of agitators, of people who were working on something nefarious. thankfully, your nypd was able to prevent whatever they were planning and stop them before they could do it. continue to peacefully and lawfully protest; but know that if you engage in illegal conduct, the nypd will hold you responsible and hold you accountable—someone has to.

    @nypdpc

    @nypd1stdep

    @nypd

    @nypdchiefpatrol

    @nypdchiefofdept"
  • amerikadaki genclerin vahim durumu daha guzel anlatilamazdi

    https://www.tiktok.com/…btm=b2001&enable_checksum=1

    joe biden istedigi kadar siniri acsin 340 milyon nufusa gerekli olan genc bulamaz. bu sorun disaridan erkek getirilerek cozulemez
  • bu ülkede sınırsız basın ve ifade özgürlüğü olduğunu savunanlar (aslında sınırlısı olmaz) en yalın haliyle naif insanlardır.

    tipoyler-------
    yahu senin ülkende özgürlük var mı rörörö diye saydıracak çocuklar sizi allah aşkına pist dışına alalım. devletin olduğu yerde basın özgürlüğü falan olmaz.abd şöyle kötü diyince ama türkiye de böyle lay lay lay yapmayın artık. biz burada abd ile türkiye sidik yarışı olimpiyatları yapmıyoruz.
    tipoyler--------

    ifade özgürlüğü var diyenler, (bkz: noam chomsky) ve türevi aklı başında amerikalıların filistin hakkındaki görüşlerini açıkladıktan sonra başlarına gelenleri okusunlar. adamlar dünyanın en iyi okulundan mobingin allahıyla kovuldu. tüm projeleri durduruldu.evleri taşlanacaktı neredeyse. ne özgürlüğünden bahsediyorsunuz.

    abd tıpkı diğer devletler gibi işine geldiği kadar özgürlüğe izin verir.kendi çıkarına dokunsun bakın bakalım veriyor mu. zamanında sovyetleri adamlar neredeyse başka bir canlı gibi gösterecekti. canavardan beterdi sovyetler onlar için. bu mu özgürlük.

    şimdi 35 yaş altı beyaz yakalı gençler söylediklerime karşı çıkacak ama sizi de unutmadım.bakın bir deneye davet ediyorum sizi. abd'nin filistin politikasına karşı çıkan bir eyleme katılın. elinize bir pankart alın. sadece " i do not agree with you uncle sam" yazın. sonra bakın bakalım düşünce özgürlüğü nasıl oluyor. 3 harfliler ( f b - ı..... c, i, a)neler yapıyor size.sonra bir bahaneyle vizeniz mi uzatılmaz ya da işsiz mi kalırsınız görürüz.
  • türevi kim bilmiyorum ama noam chomsky'nin filistin yanlısı görüşleri nedeniyle bugüne kadar basına herhangi bir şey gelmedi. ne mit'de ne de diğer okullarda işine son verilmedi, projesi durdurulmadı/iptal edilmedi, hakkında herhangi bir soruşturma açılmadı, ifadeleri nedeni ile mahkemeye çıkarılmadı.
    bırakın filistin meselesini, adam yıllarca abd'nin en büyük ve en iyi üniversitelerinde verdiği derslerde ve konferanslarda, basındaki söyleşilerinde dünyanın en büyük terör örgütünün abd olduğunu söyledi ve yine başına herhangi bir şey gelmedi.
    hatta uzun yıllar çalıştığı mit, özel bir kurum olmasına ve 1sta bağlayıcılığı olmamasına rağmen kendisinin ifade özgürlüğünü ihlal edecek tek bir eylemde bile bulunmadı.

    bu iddiaların kaynağı yazarın mabadı değilse buyursun paylaşsın kaynaklarını ben de tükürdüğümü yalayayım. yalnız öyle "cia 70'li yıllarda chomsky'nin hareketlerini izlemiş" bilgisiyle gelmesin zira bu bir ifade özgürlüğü ihlali değil ve filistin meselesi ile alakası yok.
    bu ihlale en yakın örnek 67'de pentagon'daki vietnam savaş karşıtı protestolar sırasında tutuklanmasıdır ama onun da yine filistin meselesi ile alakası sıfır.

    1st amendment, bireyin ifade özgürlüğünü devlete karşı korur. yani, herhangi bir ifadenizden dolayı devlet tarafından cezalandırılmamanızı, sansürlenmemenizi, baskı altına alınmamanızı ve ifadelerinizin devlet tarafından suç sayılmayacağını garanti eder.
    tarihe bakınca görüyoruz ki; amerikan devleti chomsky'nin ifade özgürlüğü hakkını hiçbir zaman ihlal etmemiş.

    illa ifade özgürlüğü üstünden vuracaksanız son zamanlardaki öğrenci protestolarına verilen karşılıktan vurun, daha garanti olur. chomsky üstünden istediğiniz sonucu elde edemezsiniz.
hesabın var mı? giriş yap