hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • uğruna acı çekilen kişinin başkasıyla öpüştüğü-koklaştığı fikri.
    fikrine bile tahammül edemiyorken onun bunları yapıyor olması ayrı bir acı olsa gerek.

  • 20 kasim 1969 sabaha karsi saat 2 sularinda bir mohawk yerlisi olan 27 yasindaki richard oakes onderligindeki 20 degisik kabileden 100 civarinda kizilderili 3 botla, alcatraz adasi'na cikarlar. kendilerini indians of all tribes olarak tanitan grup, we hold the rock mottosuyla daha once iki kez gerceklestirdikleri alcatraz'i isgal eylemlerini tekrarlamak seslerini ve taleplerini dunyaya duyurmak amacindadirlar.
    daha once 1964'te 5 sioux yerlisinin 1868 laramie anlasmasina dayanarak gerceklestirdikleri 4 saat suren isgal eylemini 1969'un 9 kasim gunu sembolik mesajlar iceren bir baska isgal eylemi izler. bu ikinci eylemin baslamasindan once kizilderili grubun lideri richard oakes tarafindan basin onunde acikladiklari satin alma teklifi ilginctir; "beyaz adamin 300 yil once buna benzer bir adaya odedigi 24 dolar, bir boncuk kolye, biraz da kirmizi elbiseyi odemeyi oneriyoruz."

    bu ikinci isgalden 10 gun sonra 20 kasim sabahi cogunlugu ucla ogrencisi kizilderililerin yine diger iki isgalde oldugu gibi tamamen silahsiz ve barisci bir sekilde gerceklestirecekleri ve tam 19 ay surecek ucuncu ve en buyuk isgal baslayacaktir. eylemin surdugu 1.5 yildan fazla sure boyunca o donemlerde 100 civarinda kabileye mensup yaklasik 40 bin kizilderilinin yasadigi san fransisko korfezi bolgesinden binlerce kizilderili donusumlu olarak adaya gelerek cesitli surelerle adada kalip eylemcilere destek vermis. destek yerlilerle sinirli kalmamis tabii ki; aralarinda jane fonda, creedence clearwater revival, grateful dead, bir cok politikaci, sanatci ve entelektuelin, halktan amerikalilarin ve elbette ki marlon brando'nun da oldugu bir cok isbirlikci, yiyecek, icecek ve para gondermis, eylemciler icin tekneler saglamis. radio free alcatraz adinda, bazi yerel radyo istasyonlarinin da sinyallerini iletmeye yardimci olduklari bir korsan radyo bile kurmuslar. isgal suresince adada dogan ve wovoka adi verilen tek cocugun anne babasi iste bu radyoyu kurup yayini gerceklestirmeyi basaran yerli cift.
    adanin bir kizilderili universitesi ve kultur merkezi yapilmasi talebinde bulunan isgalcilere aciktan mudahale etmeyen amerikan hukumeti ise, sinsi bir yildirma politikasi uygulamis. kis ortasi elektirikleri kesilerek enerjisiz birakilmis ada. icme suyu temininde gucluk cikarilmis. lider richard oakes'in uvey kizinin duserek olmesi uzerine adadan ayrilmasindan sonra ise eylem ivme kaybetmeye baslamis. 11 haziran 1971 gunu adaya cikarma yapan federal gorevliler adada son kalan 5 kadin, 4 cocuk ve 6 erkekten olusan 15 kisilik kizilderili grubunu da cikararak, kizilderililerin 20. yuzyilda gerceklestirdikleri en onemli eylemlerden birini sona erdirmisler. ancak hukumet modern kizilderili hareketini olusturan ve kizilderili sorununu(sorun babandir) yeniden gundeme tasiyan bu onemli eylemden sonra indian reservation'larla ilgili bir takim iyilestirici duzenlemeler yapmak zorunda kalmis. butun dunya ise kizilderililerin western filmlerine ait hayali figurler olmadiklarini, soylarinin henuz tukenmediginin farkina varmis.

    eylemcilerin adanin degisik yerlerine yazdiklari duvar yazilarindan bazisi kayda degerdir;
    - "you are on indian land"
    - us departmen of interior bureau of indian affairs'e atifta bulunan duvar yazisi:
    "dept. of indian bureau of white affairs"
    - "we the indians discovered america"

    1972 yilinda bugun bile cozulmemis, tetikcisi cinayetten bir sure sonra garip bir sekilde serbest birakilan asil fail-i mechul bir cinayetle 30 yasinda katledilmis ricahrd oakes de dahil bu ilginc eylemi gerceklestirenlerin gercek goruntulerini izlemek icin su linkten yararlanabilirsiniz;
    http://www.pbs.org/…catrazisnotanisland/people.html

  • "bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi. her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile.. ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu. insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu."

    tokat gibi resmen, oturup üstüne bir süre düşünmüştüm ilk okuduğum vakit.

    (bkz: albert camus)
    (bkz: düşüş)

  • beyin kıvrımları olmayanların, beden kıvrımları üzerinden fikir ve tespit kastırdığı yahut kastıracağı başlık.

    gün geçmiyor ki bir nefret suçu daha işlenmesin şu mecrada.

  • elbette yayaya çarpmak.. ki seneler önce yaşadım.. sanırım sene 1997 idi. kör bir virajı döndüm, hızım 60-65 km/s falandı. 70 yaşlarında bir teyze yola yeni adım atmıştı. beni görünce duracağına koşmaya başladı,fren mren derken muhtemelen 20 km/s civarı bir hızla kadıncağıza çarptım. önce kaputun üstüne sonra yere düştü.. hemen indim,yanımdaki kız arkadaşıma ambulans çağırmasını söyledim. etraftan koşan esnaf kadını çekiştirmeye çalıştı, oynatmayın vs dedim. neyse,kadın hastaneye ben karakola.. sadece bacağında bir morluk oluştu ama gel de bana sor.. vicdan azabı vs eşi emekli bir diş hekimiymiş ve olayı balkondan görmüş. polise "çocuğun suçu yok, bizim hanım resmen koşup arabaya çarptı" demiş ve şikayetçi olmamışlar. ertesi gün çiçek vs yaptırıp utana sıkıla evlerine ziyarete gitmiştim.. o zamandan beri yayaya çarparım diye altıma sıçıyorum..

  • bu kadar seçim harcamasını ceplerinden ödeyecek değiller ya. kim ödeyecek peki?

    1.sigara içenler
    2.alkol kullananlar
    3.utanmadan kıyma alıp yiyenler
    4.terbiyesizce evine sebze sokanlar (en tehlikeli güruh bu)
    5.arabasına benzin alan ahlaksizlar
    6.traktörüne mazot alan çiftçiler
    7.
    8.

    diye gider bu liste.

  • vay canına.

    bunların vokalini, grubun tarihini falan araştırırken vokalin wiki sayfasından ne öğrendiğime bakın.

    2002 yılında vokalimiz marko saaresto'nun bir grubu var, birkaç şarkı kaydediyorlar ama piyasaya süremiyorlar ve grup dağılıyor. daha sonraları max payne oyununun yazarı sam lake marko abimize gelip diyor ki "hacı bizim 2. oyun çıkacak, bize bir şarkı yapar mısın?"

    marko abimiz olur diyor ve sam lake kendi yazdığı bir şiiri ona veriyor, marko abimiz de dağılan grubundan tanıdığı üyelerden birini yanına alıyor o ara sam lake de başka bir fin müzisyeni tanıştırıp diyor ki "alın işinize yarar bu adam belki" ve oturup late goodbye'ı kaydediyorlar.

    şarkı ve oyun büyük bir hite dönüşüyor, dünyanın her köşesinden oyuncular şarkının ayrıca yayınlanmasını istiyor (o dönem malum mp3 var ama spotify gibi uygulamalar yok) bu fin abilerimiz de oyuncuları kıramıyor ve poets of the fall adı altında toplanıyorlar.

    ben hikayenin böyle olduğunu bilmiyordum, sam lake'le aralarındaki ilişki bu yüzden böyle iyi demek. ey oyuncular, gurur duyun kendinizle, piyasadaki en iyi gruplardan birinin toplanmasına siz sebep olmuşsunuz.

    edit: debe'ye sokmuş şairlerimiz beni, ben de o zaman dünden beri manyak gibi klipteki dansını yapmaya çalıştığım şarkılarının linkini bırakayım.

    şöyle

    bir de birileri çıkıp şu marko abimizi oyuncu olarak kullansa mükemmel olacak, adam kliplerde bile ne derece yetenekli olduğunu gösteriyor.

    edit 2 : bu giriye oy veren ya da favorilere alan herkesle tek tek tanışmak isterdim, biliyorum ki çok iyi insanlar onlar.

  • özge özpirinçci.

    de bağlacını yanlış yazmıştı, uyardım kibar bir dille. engelledi bi de dalga geçti “bi de bunlar var twitter’ın tdkcıları” minvalinde. o gün bugündür sevmem, basit biri olduğunu düşünürüm hep. aslında bence iyi insan, eğilip bükülenlerden değil en azından; ama basit işte birazcık. hala denk geldikçe dikkat ederim mecralarda aynı tas aynı hamam.

    edit: soy ismi özpirinçci imiş onu düzelttim. daha isimde “sert ünsüzlerin benzeşmesi” kuralı ihlal edilmiş, salaklık bende ki bağlaçlara takılıyorum.

    edit 2: beni haksız çıkarmadığın için teşekkürler ösgecim

  • cerrahpaşa' daki öğrenci evimde 3 gün suların kesik kalması sonucu üst katımdaki hafif problemli anaokulu öğretmeni delirmiş, saçı başı yağlanmış, ayağında sünük pijama ile sokağa fırlayıp "uleeeynnn ben bu cerrahpaşanınnn daaaa, sular idaresiiininnn deee, bi buldurun laaan suyuuuu, kokuştuuukk ulaaağğnn evdeeeee, anasınııııı ...tiklerrriiiiimmmm" şeklinde bağırmıştı.
    asıl trajik olan, karşı apartmandan ve yan apartmandan birileri çıkmış "aaa bizim kesik değil ayol? sadece sizin apartmanı mı kesti bunlar" demişti.
    apartmanca yaptığımız keşif sonucu, dellenen komşumuzun bir vesile tamirat için ana vanayı kapayıp, açmayı unuttuğunu keşfetmiştik.

    sonra tabii apartmanca; uleeeeynnn biz senin gibi öğretmeniii, sana iş vereen okuluuuu, o okulunn müdürünüüü, elinin ayarınıı, aklınınn kenarını...