hesabın var mı? giriş yap

  • bozulmus harddiskten sokulen iki miknatis ile itinayla oynadiktan sonra, ulan ders vardi bi okula ugrayayim diye yurttan firlayip yemekhaneye dogru yola koyuldum. bu esnada hayvani guclu mıknatısları okulda saga sola cak cuk yapistirma maksadiyla pantolonun arka cebine koyup yemege gittim. yemek sırası vs. derken itu nun guzel yemekhanesinde cama yakin bir kenarda (ki neredeyse her taraf cam zaten) bir masaya tabldotu indirdikten sonra plastik bardakla su almaya dogru masalarin arasindan otobuste sagli sollu ilerleme teknigi kullanarak ilerlerken bir anda garip bir hisse kapilip arkami dondugumde yemek yeme pozisyonunda masaya egilmis agzi acik bana bakan genc muhendis adayi arkadasimin surat ifadesine takildim. bana sanki bir uzayliymisim gibi bakiyordu. kaslarimi biraz kaldirip kafami yavasca sola cevirip bir sey mi oldu gibilerinden tavir yapiyordum ki muhendis adayimizin bile anlam vermekte zorlandigi mazaraya ben de tanik oldum. tabldotun ust kismindaki kasigi kicima yapismis benle geliyordu. ne desem bos artik. bu sok anindan yararlanip kasigi biraz abanarak miknatistan ayirip pardon kasiginiz bana yapismis diyerek elemanin tabldota birakip hizla su almaya gittim. artik o kasikla yemek yedi mi yoksa benim hakkimda ulan adamda ne got var varmis gibi mi dusundu bilmiyorum ama ben bile gulmekten yemegimi zorla yedim.

  • dün akşam 22:30 saatlerinde resepsiyona 2 sırp geldi ana kız. 13 yaşındaki kıza otelin karşısındaki pazardan şık bir sırt çantası almışlar. şık dediysem de; memleketim mersin'deki bit pazarında 35-40 liraya alabileceğiniz çantalardan...

    35 euro (yaklaşık 115 lira) ödemişler. bana anlattıkları kadarıyla; aldıktan sonra fiş istemişler. adam da fiş vermemiş. (vergi kaçırıyorlar) biraz sinirlenmiş fiş istediklerinde. 10 dakika sonra aldıkları çanta kızın içine sinmemiş ve geri vermek istemişler. adam da 'fiş olmadan veremem' demiş ve daha da sinirlenmiş. kızın annesi 'sen ne yapmaya çalışıyorsun, az önce senden fiş istedik, vermedin, biz senden alışveriş yapmak istemiyoruz, paramızı geri ver' demiş. adam daha da sinirlenmiş. ve anne ile kızı ittirerek yürüyün gidin gibi birşeyler söylemiş.

    resepsiyona gelip ben bu işi yasal yollardan halletmek istiyorum dedi. polis çağırabilir misiniz? dedi. buna zabıta bakar dedim. zabıtayı aradım. ulaşamadım. 155'i aradım. durumu anlattım. 10 dakika sonra polis geldi. biz bi esnafla konuşalım sonra haber göndeririz dediler. gittikten 10 dakika sonra polis otele tekrar geldi ve 'esnaf yardım edeceğini söyledi, dükkana gitsinler yardımcı olacaklarmış' dedi.

    kadın 'ben oraya yalnız gitmek istemiyorum' 'bi keresinde pamukkale'de bir turisti dövmeye çalışan satıcıları görmüştüm çok sinirlilerdi, bize yardımcı olabilecek birisi var mı' dedi.

    otelin operasyon müdürünü aradım. 'acentası yardım etsin, otelin dışındaki durumlara biz karışamayız' dedi.

    acentayı aradım. acentasından slavica adlı bir rehber geldi. anne ve kızı alıp dükkana gittiler. neyse ki; araya polisin girmesinden dolayı sayın esnafım biraz ürkmüş ancak, polis olmaya girmeseydi müthiş hoşgörümüzü ve ticaretbilirliğimizi göremeyecektik.

    esnafı az çok anlayabilirim. ödedikleri kiralar gerçekten çok yüksek. dükkan sahipleri 'turist varsa para kazanılır' mantığıyla yüksek kiralar istiyorlar. haliyle adamlar kiralarını çıkarabilmek için kime ne geçirsem düsturuyla hareket ediyorlar. ancak hiç bir zaman; türkiye'ye tatile gelmiş ve senin ülkeni 10-15 tane farklı destinasyon arasından seçmiş insanlara sırf senin gibi 10-15 tane daha esnaf var ve bi olay olduğunda hemen saldırabilirler diye böyle davranma hakkını kendinde arayamazsın. gerçi ararsın lan!

    insanın bazen gidip dubrovnik'e, ascoli'ye ya da oslo'ya gidip yaşlı teyzelerden 3-5 euro'ya el işi birşeyler alası geliyor.

    tabi ki; istikrar önemlidir. sizin ben esnaflık ahlakınızı mikeyim.

  • tırnakları kesmek veya düzeltmek için kullanılan bir el aletidir. yapımında genellikle paslanmaz çelik, krom-çinko alaşımı, alüminyum gibi malzemeler kullanılır. pense tipi ve açılı tip tırnak makasları en yaygın kullanılanlardır.

    peki tırnak makası yokken insanlar tırnaklarını nasıl kesiyordu?

    tırnak kesimi ile ilgili bilgiler, yazılı kaynaklarda milattan önce 8. yüzyıla kadar uzanır. o tarihlerde insanlar küçük bir keski yardımıyla tırnak bakımını yapıyordu görsel. roma hicivlerinde, oyunlardaki uzun tırnaklara gönderme yapıldığı söylenir. hicivci horace, bunu çok yapmıştır. ayrıca kleopatra'nın tırnaklarını güzelce kesip kırmızıya boyaması(kına kullanır) da bilinen bir şeydir. biraz yakına gelelim. çin'in ming hanedanlığı döneminde(14. ve 17. yy), tırnaklar statü belirlerdi. örneğin: tırnağınız kısa ise çok fiziksel çaba sarfeden emekçi bir kişi olduğunuza işaret ederdi. fakat burada bahsedilen bütün tırnak kesme işlemleri doğal olarak ilkel aletlerle yapılırdı. bir de yazılı kaynakların olmadığı ve bizim bilmediğimiz çok eski zamanları düşünün?

    tırnak kesme makasının patent çalışmaları ise 1875 yılında başlar. amerikalı valentine fogerty ve birleşik krallık'ta macar mucit david gestetner tarafından patent sunulur. müteakip patentler ise 1876'da william c. edge, 1877'de r.w. stewart, 1878'de john h. hollman tarafından alınır. r.w. stewart'ın cımbıza benzeyen tırnak makası patentindeki çizim şöyledir: görsel

    1881'de eugene heim ve celestin matz modern tırnak makasına benzeyen tasarım için ilk başvuruyu yapar ve patent çizimi şöyledir: görsel

    1885'te george h. coates; chapel s. carter ise önce 1905, daha sonra 1922'de patentini alır. chapel s. carter'ın son patenti: görsel. hatta h.c. cook company'nin carter'ın tırnak makası ile bir reklamı: görsel

    1947'de william e. bassett (we bassett company'nin kurucusu), 19. yüzyıldan beri var olan tasarımı kullanarak yeni patent başvurusunu sunar ve "trim" tırnak makasını geliştirir. günümüzde kullanılan modern tırnak makasına en çok benzeyen tasarımdır. törpüsü, bıçağı vs. hepsi mevcuttur. görsel

    bundan sonra daha fonksiyonel tırnak makasları için başvurular yapılmış ve patentleri alınmıştır. bahsettiğim gibi şu an kullanılmakta olan tırnak makaslarına teknik olarak en yakın ilk çalışma, william e. bassett'e ait 1947 yılında sunulan tasarımdır. tabii ki şimdiki tırnak makaslarının malzemesi ve estetik görünümü doğal olarak o günün şartlarında üretilen tırnak makaslarından daha iyi ve fonksiyonları da daha fazla. bakalım ileriki yıllarda nasıl olacak?

    kaynaklar: en.wikipedia, scienceabc, patents.google web siteleri; ernie smith'in konu ile ilgili makalesi, virginia smith'in clean kitabı.

  • birini öldürebilmek için, öldüreceğin kişinin yaşıyor olması gerekir.

    birine itibar suikastı yapabilmek için, ilgili kişinin itibarlı olması.

  • amk ibnesi kesin, "imamoğlu kazandı, zafer kardeş halkların oldu" bilmem ne diye zırvalayacak, akabinde ysk seçim yenileme kararı alacak, akp'de seçimlere kadar bu ibnenin söylemleri üzerinden siyaset yapacak.
    hep aynı tiyatro amk yeter artık.

  • kesinlikle (bkz: sabun).

    hadi tesadüfen bir şeyleri karıştırıp kaynatıp deneme yanılmayla sabunu buldun (ki o bile çok acayip), bunun temizliğe yaradığını nasıl fark ettin? ben olsam kesin bir tadına bakar, sonra da "bu ne saçma bir şey oldu ya böyle!?" diye tükürüp atardım.

    edit: 83mxx'in dediğine göre ilk olarak nil nehri'nde keşfedilmiş. hatta şöyle açıklamış: "ölüleri yakıyorlar ve cesetlerden süzülen yağ ve kül nil nehrinin sularına karışıyor ve nehirde çamaşır yıkayan kadınlar nehrin bir bölgesinde yıkanan çamaşırların daha temiz olduğunu farkediyor. ve araştırma sonucu devrin mucitlerinden birisi sabunu (yani yağ+kül) keşfediyor." şahsen benim aklıma yattı*.