ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kahve ve çikolatasız kitap okuyamayan nesil
-
* üstüne iki satır sabahattin ali tümcesi paylaşmadan geçemez.
* video veya fotoğraf çekmeden spor yapamaz.
* yediğini içtiğini, before-after'ını paylaşmadan; başımıza endokrin profesörü kesilmeden diyet yapamaz.
* sofra/tabak fotoğrafı çekmeden yemeğe başlayamaz.
* mağaza kabinlerinde giysi deneme fotoğrafları çekmeden bir şeycik alamaz.
* arkadaşlarıyla dil çıkarmalı, zafer işareti yapmalı, birbiri üstüne yıkılmalı, ağlamalı gülmeli fotoğraflar çektirmeden sosyalleşemez, tatil yapamaz, yurtta veya öğrenci/bekar evinde kalamaz.
* albümü yeni çıkmış popçu gibi çeşit çeşit pozlar vermeden mezun olamaz.
* monaco prensine gelin gidiyormuş havasında pozlar yayınlamadan evlenemez.
* başında doğum fotoğrafçısı olmadan doğuramaz.
* şikayet ediyormuş maskesi altında övünmeden çalışamaz, istanbul'da yaşayamaz, trafiğe takılamaz.
* hastaneden birkaç kare yayınlamadan refakatçi veya hasta olamaz.
özet geçmek gerekirse "hiçbir zaman 'kendi halinde' olamaz".
abdi ibrahim personelinin nezih barut videosu
-
3 sene önce tazminatsız işten çıkartılanlardan kontra beklediğim video.
ne lanet bir sektördür bu ilaç sektörü.
keşke bizim de evimiz yansaydı
-
keşke senin de evin yansaydı da böyle gevşek gevşek konuşmasaydın şerefsiz adam.
tanıştığı her kadını hamile bırakan erkek
-
adam ingiltere'nin bütün çirkin kadınlarını çocuk sahibi yapmış. ödül vereceklerine pes diye haber yapıyorlar yazık.
sandra blokları
araba almıyoruz kampanyası
-
alamıyoruz zaten, almıyoruz diyip inat etmiş numarası yapmamıza gerek yok bence.
izmir'in kadına şiddette birinci olması
-
izmir'in gelişmişliğini gösterir. çünkü kadınlarımız cesur ve bilgili bu yüzden aile içinde şiddet gördüklerinde gidip polise, mahkemeye ve derneklere şikayet edip, yardım isteyebiliyorlar. bu yüzden şiddet oranları yüksek çıkıyor. doğu ve güneydoğu da ise kadınlar cehalet, korku, çaresizliki gelenek ve diğer nedenlerden dolayı şiddet gördüklerinde bunu aile dışında kurumlara (polis, mahkeme vb) anlatamıyorlar. kadına şiddet türkiye'nin doğu bölgelerinde daha çok yaygındır, ancak şikayet etme belirli bir bilinç gerektirdiği için batıda yaygındır. bundan dolayı resmi istatistiklerde batıdaki oranlar yüksek çıkıyor.
önüne her gelen istatistikleri yorumlamaya kalkarsa da yukarıdaki gibi cahil ve saçma yorumlar ortaya çıkıyor.
istanbul'da insan gibi yaşamak için gerekli maaş
-
kendi evim var.
is yerim ile evimin arasi deniz manzarisini seyrederek yuruyerek 10 dakika.
en son hatirladigim kadari ile otobuse 3 sene once koctas'a gitmek icin binmistim.
giyecek sorunum yok. yillar oldu kislik giymiyorum, ayakkabi yazin giymiyorum kisin da en fazla ucuzundan bez ayakkabilar.
tatile pek gitmiyorum.. zaten yilin, 12 ayi tatildeyim.
arabam vardi sattim, ihtiyacim yok. ara sira mangala gitmek icin ya da sehir disina gitmek icin kullaniyordum. pek gerek kalmadi, alkol kullaniyorum. geceleri o yuzden araba kullanmiyorum.
dogal gaz kullanmiyorum, gunes enerjisi var. kisin da sene de birkac defa kilimayi 5-10 dakika sicak ayar calistiriyorum, yetiyor.
evi sadece uyumak icin kullaniyorum. elektirik ve su toplam aylik 50-60 tl geliyor.
evde internet yok, ihtiyac da yok.
pazara pek gitmiyorum. komsular durmadan, potakal, mandaline, mevsiminde enginar, yeni dunya doldurup getiriyor. bazende ben gidiyorum seralardan topluyorum.
disari ciktigimda pek hesap odemiyoruz, mekanlarin alayi tanidik. bazen raki balik yapiyoruz. balik denizden ayyas ve alkolik balikci abilerim getiriyor, rakilar benden.
benim birak insan gibi yasamak..
krallar, padisahlar, imparatorlar gibi yasamak icin.. gunde 1 paket kisa malboro ve 6 bira (gunune gore bi buyuk sarap, 35 lik raki da olabilir) karsilamam gerekiyor.
sanirim.
400-500 lira hayvanlar gibi yeter. arta kalan parayida iskandinaw, rus, hollandali, alman karilar ile yiyoruz amnk.
not; alanya da yasiyorum..
metrekareye dusen binlerce okuzu ile istanbul sizin olsun annecigim.. hayrini gorun.
alanya ya tekrar döndüm aq.. artık sorup durmayın.
yıllar sonra gelen edit..
olm istanbul'a taşındım aq. mesaj atmayın lan
edit. . haftaya gidiyorum.. aassfgk..
sizin olsun zincirlikuyu metrobus istasyonu.. bodrum'a yerleştim aq...
kaçmıyorum..
çok korktum istanbul'dan.. işsiz, beş parasız ve kimsesiz beylikdüzün de başlayan macera..
cihangir'de oturuyorum ve etiler'in elit bir mekanında yönetici olarak bir banka müdüründen çok kazanıyorum..
ve..
alacağımı aldım. öğreneceğimi öğrendim.
soracak olursanız "değdi mi?"
tükettim.. bana verecek hiçbir şeyin kalmadı aziz istanbul..
yani değdi..
anlatılmaz zor ama güzel bir tecrübe..
bir insan istanbul da tutunabilirse.. dünyanın her yerinde tutunur..
her şey için çok teşekkürler..
evli çiftlerin robot süpürge merakı
-
hanım bel fıtığından ameliyat oldu evi ben süpürüyorum çamaşırları ben hallediyorum ağır işler bende
kurutma makinesi yoktu çamaşır asma toplama kurutma mesaisi süpürmekten daha fazla olduğu için önce kurutma makinesi aldım.
sıra robot süpürgede.
evli çift olarak bizim de merakımız bu yönde
edit: lan ne kadar dangalak varmış şu platformda söven mi dersin, sen niye süpürüyorsun ameliyat olduysa oldu diyen mi dersin.. nasıl ailelerde yetiştiniz böyle bu kafalar ne böyle hastalıkta sağlıkta yan yana duramayacağınız insanlarla evlenmeyi bırak sevgili bile olmayın allah iyilerle karşılaştırsın
bu arada iyi mesajlar da var onlara ayrıca teşekkür ederim
edit2 bu post u unutmuştum güncelleme yapayım. robot süpürgeyi alalı 1 yıl oluyor. elektrik süpürgesini haftada bir iki koltukları süpürmek için açıyorum sadece. halıları ve yerleri çok güzel süpürüyor. evde yaşadığımız konfor arttı bütçe varsa tavsiye ederim