• önümüzdeki sene şampiyonluk veya bir başarı beklemediğim takım.
    dolayısıyla; genç, hırslı ve yabancı bir hocayla yeniden yapılanmaya gidebileceğini düşünüyorum. yabancı kısmı burada önemli çünkü; duygusallık yapıp şu beşiktaş'ın çocuğu, şu bizim menajer gibi konulara takılmadan ilerlemesi herkesin hayrına olacaktır.
    krizler fırsat doğurur. işte fırsat.
  • hala sergen yazanlar var, çok yazık. adam daha iki gün önce açıklama yapmış, hocalık sürekli yapılmaz, 2-3 ay, bir yıl dinlenmek lazım diye. bu görüşe sahip bir teknik direktörle nasıl uzun dönem planmala yapacaksın? önümüzdeki sene sonunda aldığı parayı beğenmeyip sözleşme için sıkıntı çıkarmayacağının garantisi var mı? ikinci sezonunda yaşadığı sıkıntıların tekrar etmeyeceğinin ya da? o dönem, güçlü durumdayken üstelik, bu sıkıntıları çözemeyen birisi beşiktaş'ın mevcut sıkıntılı sürecinde hangi derde derman olacak? beşiktaş sonrası uzun süre çalışmayıp, yarım dönem antalyaspor çalıştırması ve bu süreçte de performansının iyi olmaması nasıl bir referans oluyor ikinci kez bu takıma istenmesine?

    yaşattıkları şampiyonluklar için teşekkür ederiz fakat ne sergen yalçın'ın, ne de şenol güneş'in beşiktaş'a verebilecek bir şeyi kalmamıştır. sergen'in kaprisleriyle ve vurdumduymazlığıyla ya da şenol güneş'in huysuzluklarıyla ve sorunu başkalarında aramasıyla kaybedecek vaktimiz yok. kulübün yeni isimlerle yeni değerler çıkarması gerekiyor artık.

    (bkz: eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı)
  • eğer şenol güneş tekrar gelirse hem bjk yönetimi hem de şenol güneş salaktır. takımı bu hale getiren suçlulardan biri şenol güneş. istediği kadar transferi o yapmasın. takıma gelenleri onayladı. teknik direktörsen biraz transferden de anlıcaksın. şenol güneş zaman kaybı olur. çare sergen yalçın. ligi ve bjkyi bilen, tarihin en kötü 2. yönetimi ile şampiyon olmuş bir adam.
  • tanım : başa kim gelirse gelsin planınını uzun vadeli yapması gereken takımım.

    yıllardır beşiktaş peşindeyim, karlı trt yayınlarından, cine 5 dönemlerine ve günümüzdeki yayınlara kadar televizyondan, eski inönü stadında şifo'nun attığı golle kazandığımız gaziantep maçından, cenk'in yarı sahadan top sürüp porto'ya attığı gole kadar canlı maç seyretmişliğim var.

    uzun vade derken ne demek istedim,

    taraftarlar fenerbahçe gibi yendiği kazandığı sürece en büyük biziz en iyi hoca bizde derken en ufak mağlubiyet olduğu anda üstüne binmemeli. sabırlı ve mantıklı davranmak gerekiyor. sürekli galibiyeti kovalamak başarılı olmak iyi, ama ortada açılmış büyük bir makas var ve beşiktaş taraftarının diğer takım taraftarlarına göre daha sağduyulu ve makul olduğunu düşünmek istiyorum, üstelik biraz da sabır gerektiriyor. klopp liverpool'un başına ilk geldiği sezon 8. ikinci sezon 4. bitirdi, bizim ülkede olsa herhal arkasına teneke bağlanıp gönderilirdi.

    yönetim ise ihtiyaçları iyi belirlemeli, makul bir bütçe ayarlamalı ve kötü gidişe dur diyebilecek bir hoca ile anlaşıp, bakın bu kısım çok önemli "diğer takımların ve federasyonun acayip tepkilerine karşı hocasının ve oyuncularının arkasında durmalı."
    mesela bu anç yönetiminde görmediğimiz her konuda sergen'in öne atıldığı döneme denk geliyor. asla hocaların ve oyuncuların arkasında durmadılar.

    makul bütçeden kasıt ise transfer politikası olarak bir dönem iyi oynamış sonradan düşmüş oyuncuları alıp parlatmak ne kadar makul görünse de senin rakiplerin halihazırda oynayan oyuncuları bir şekilde getiriyor, ve bunlardan yıldızlar ve semboller yaratıyor. hatırlarsanız "come to beşiktaş" etkinliği baya popülerdi eskiden, buna benzer kampanyalar gerekiyor.

    bence saçma sapan menajer baskılarıyla gitmiş rıdvan, emirhan gibi gençler geri gelmeli, çünkü futbolda önemli olan süreklilik ve devamlılık, bu oyuncular kadroya entegre edilirse semih gibi başarılı işler yapabilirler, üstelik takımın makul seviyede oynayacak yerli oyuncuya ihtiyacı var. anladık necip var ama fenerbahçe adam lazım diyerek bonucci ve çağlar'ı zırt diye alırken sen nasıl olsa necip var diyemezsin.

    sonuç olarak gene rakiplerden örnek vereceğim, galatasaray 2020/2021 sezonunda averajla ikinci oldu, arkasındaki sezon 13. bitirdi, bir sonraki sezon şampiyon oldu. bence oturup düşünmemiz gerekiyor, bu takım nasıl bunu başardı diye. futbolun sahada kazanılmadığının, penaltılarımızın verilmediğinin, saçma sapan şekilde futbolcularımızın doğrandığının da farkındayım ama lafı rahmetli vedat okyar'ın şu lafına getirmek istiyorum.

    "hakem golünü mü vermedi? bir daha atacaksın! ofsayt mı verdi? gerekirse 30 metreden gol atacaksın! hakemi de kaleye sokacaksın! sen beşiktaş’san hakemi de yeneceksin!"
  • u19 takımımız biraz önce biten maçta 4-0 yenilmiş trabzon'a.serdar topraktepe a takıma geçtikten sonra teknik ekip biraz yetersiz kaldı orada ve diyebiliriz ki bu maç bu yüzden kaybedildi.olabilir.ama hakettiği halde oynamayan oyuncular,potansiyelli oyuncuların bir kısmıyla yolların ayrılması ve sözleşme uzatılmasını hakettiği halde bazı oyuncuların sözleşmelerinin uzatılmamaları konularını üst üste koyunca,altyapıda anormal şeylerin döndüğü izlenimi veriyor insana.umarım öyle bir şey yoktur.adamcılık yapacağız diye beşiktaş'ın belki de tek kurtuluşu olan gençleri harcarsanız,bunun hesabı fena sorulur!!!daha önce samet aybaba'ya futbol şubenin teslim edilmesinin yanlış olduğunu,bu görevi layıkıyla yapamayacağını düşündüğümü yazmıştım.bu konuda hâlâ aynı yerdeyim.ama samet aybaba ile ilgili kuşku duymayacağım bir şey varsa o da gençlere çok değer verdiğidir.inşallah hayal kırıklığına uğratmaz bu konuda...
  • makas acilma olayi son 2 sezonda hayvan gibi para harcamalarindan dolayi oldu. arada asiri bir fark bence yok. gomez i 1000 dolara kiraladigimizi hatirliyorum. ersan i, tosic i bile iyi paralara satmistik. yonetimin is bilen insanlardan olusmasi sart.
  • gelecek sportif direktör devin özek de olsa yabancı bir sportif direktör de olsa arkasında durulmalıdır. maalesef camia oldukça karışık. tanrı parçacığı mısınız sorusuyla karşılanan önder özene medyanın ne kadar sorun yarattığını hatırlamalıyız. bugün twitter hesaplarıyla yönetimi ve futbol direktörünü baskı almaya çalışacak olan sergenciler, şenolculara itibar edilmemeli. yönetim kararını hangi yönde kullanırsa kullansın camiada o kişileri yemeye çalışanlar olacaktır. prim verilmemeli.
  • şenol güneş başlığında dönen sığlık üzerinden, tekrar bir bakmak gereken kulüp.

    şenol güneş'in gelmesini isterim/istemem, benim konum o değil. olay, kendisine "beşiktaş'ın tarihindeki en şanlı dönemi yaşatmış kişi" olarak bakılması. bir gerizekalının deyimiyle hatta, beşiktaş neticede benzer bir dönemi bir 90-92 arası üç yıl yaşamış bir kulüptü(!)

    vay, vay, vay, vay...
    istersen ona 1982-1995 arası on beş yıllık dönem diyelim küçük.
    bildiğimiz, o 14 yılda 11 ilk iki sıra var çünkü orada. 6 şampiyonluk 5 ikincilik.
    hatta 2000'e kadar al aynı dönemi, takip eden beş yılda kaçırılmış iki kıl payı şampiyonlukla, 3 ikincilik daha.
    ha bu arada bu ikinciliklerin çoğunun neden şampiyonluk ol(a)madığını da hepimizi biliyoruz, değil mi? tamam.

    derdiniz ne yavrum sizin? akp'den mi öğrendiniz, siz başka anlatınca başka mı olacak sanıyorsunuz tarihi. senin herkese yuttururum sandığın şey onlarınki gibi yüz yıllık da değil, yirmi yıl öncesi, bir sen yaşta oğlanlar bilmez yani, deden falan değil abilerin bile biliyor.

    galatasaray, yönetim doğruları, müthiş kadrolar ve birtakım başka dinamikleri iyi kullanıp son 30 yılı aldı başka bir seviyeye taşıdı, kimsenin yakalaması da mümkün değil, benim ömrüm yetmez en azından görmeye.

    ama yani şenol güneş'i onu bunu bahane edip beşiktaş'a laf yetiştirmeye çalışan fenerbahçelileri hakkaten anlamakta zorlanıyorum. oğlum siz hiç açıp bakıyor musunuz bir halinize? açıp bakıyor musunuz hiç beşiktaş nere, siz nere?
    aptal oğlan. son üç sene beş sene değil. 35 sene hesabı yukarı yazdığım, hatta al,

    1980 > bugüne: bjk 11 şamp. fb 10 şamp.
    1990 > bugüne: bjk 09 şamp. fb 07 şamp.
    2000 > bugüne: bjk 05 şamp. fb 06 şamp.
    2010 > bugüne: bjk 03 şamp. fb 02 şamp.
    2020 > bugüne: bjk 01 şamp. fb 00 şamp.

    yaşın kaç olsa, bir beşiktaşlı senden daha çok şampiyonluk, daha çok kupa görmüş.
    tarlalar marabalar emenike'ler included. all inclusive.
    kimsiniz yavrum siz beşiktaş'a geçmişte bir üç yılı var deyip de başarı anlatıyorsunuz?
    ha sen on yıldır şampiyon olamıyorsun, ondan. beşiktaş 1967-1982 arası on beş sene olamadı, onu ne yapacağız?

    sözüm beşiktaşlılara,
    bu heriflere döve döve anlatacaksınız. kafasına vura vura, yüzüne çarpa çarpa anlatacaksınız. en son attıkları neydi artık ucu kaçtı, taraftarları en son 40'ar milyondu sanırım bunların, şimdi suriyelisi afgan'ı 100'er milyon olmuşlardır, onların yarısı kadar taraftar sayısı, üçte biri kadar bütçeler, beşte biri kadar lobi, onda biri kadar federasyon, hakem, pfdk desteğiyle, bunlarla aynı başarıdasın, son 45 yıl şampiyonluk sayın, tarihindeki toplam büyük kupa sayın o fenerden çok.

    şenol güneş çok değerli bir isim, ama tarihin şenol'dan, gordon'dan, spajic'ten büyük. senin tarihin seba'dan, baba hakkı'dan da büyük.
    şenol gelmez, x gelir, o gelmez y gelir. şampiyon olmazsın da beşinci olursun, istersen bir on beş yıl daha kupa almazsın.
    sen beşiktaş'sın. ne değişir.
    utanmadan, sırf "daha iyi" diye herkes onlar gibi marketten seçer gibi seçecek olsa sevdiğini, ailesi de evlat diye bu geri zekalıları seçmezdi tahminim. gönül diye bir şey var, bağlılık diye bir şey var, anlatın bunları bu geri zekalılara.
    ama sen üç yıllıksın sen beş yıllıksın, yok be yavrum, o da değil yani. başarı diyorsan, kupa diyorsan, şampiyonluk diyorsan, onlar da yukarıda yani.
  • şenol güneş denen trollerin şahı, pr ekibi kralı ile bırakın anlaşmayı, (anlaşırlarsa zaten kulüp binası önünde kendimi yakmaya kalkabilirim.) bu herifin isminin medyada dolaşmasına izin vererek dahi kredisini benim nezdimde epey azaltan bir yönetimi var.

    70 yaşını aşmış, beşiktaş'ı sezon başında batırıp kaçmış herifi, daha sezon bitmeden gündeme alıyorsanız dahi, o vizyon mizyon laflarınızı da alın gidin. şenol'u isteyen herhangi bir yöneticinin gelecek seçimde kesinlikle yönetici listesinde olmaması gerekir.

    sergen'in de gelmesi hasan arat'ın çizdiği portreye çok zıt. onun da gelmesini istemem ama şenol işi başka. herif daha geçen sene trolleriyle ve medyası aracılığı ile yaptığı pr çalışmasıyla zorla beşiktaş teknik direktörü olmuş, kulübe çaktığı çöpleriyle beşiktaş'ı batırmış, biz daha sezon dahi bitmeden yine bu herifi konuşmak zorunda kalıyoruz. konuşturuyorsunuz. şu haberler gerçek değilse yalanlayın, yeter be!
  • inanılmaz vizyonu olan bir başkana sahip kulüp. 2 sene önce antalya mı alanya da mı çalışan sonra gönderilen bir teknik direktörle görüşmek için taaaa almanyaya giden ve bu gayet normalmiş gibi pr kasan bir başkan. inanılmaz bir kulüp ya bir de alkışlıyorlar bu adamı.
hesabın var mı? giriş yap