aynı isimde "gibi" başlığı da var
  • öyle değil diyip başka bir hikaye başlayacak diye asla konuşmuyorum. millet kafa sikmeye adam arıyor
  • --- spoiler ---

    önceki bölümde libidosu ney sesi tarafından bastırılan ilkkan'ın bu kez de tuvalet keyfi baltalandı. çaçacıyken müziğinin kısılmasına bile tahammülü yoktu oysa ki. nereden nereye. bu arada dizi başladığından beri onlarca kıza yazılan ilkkan'ın kızılcı olduğunu da yeni öğrendik. diğerlerinin içinde hiç kızıl yoktu sanki.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    bu sene yılmaz'ın verdiği tepkiler ve davranışları eski sezonlardaki yılmaz kesinlikle değil.ersoy'u sürekli aşağılayıp zorbalayan bir adam olmasını geçtim,kızların ancak babamıza bakarsanız sizinle sevgili oluruz dediği yerde benim tanıdığım yılmaz siktiri çeker masadan kalkardı.
    --- spoiler ---
  • son bolumunu actim farkinda olmadan telefona dalmisim bir baktim bolum ortalara gelmis kapattim. sorun bende mi bilmiyorum ama böbrek tasi bolumunden sonra diziden sogudum heyecanla bekliyordum oysa yeni bolumlerini.
  • babamın beni üniversiteye uğurlarken verdiği nasihatı hatırlattı.

    "oğlum çok güzel bir kız durduk yere sana ilgi gösteriyorsa muhakkak altında bi bokluk vardır. ya organ mafyasıdır, ya terör örgütüne adam kazandırıyordur. hevesine kapılma, uzak dur. kendi ayarında birini bul"

    güzel kızın babasını kitleyeceğini bizim peder bile öngörememiş.
  • ilkkan'ın makas getirmeye gidip kaşla göz arasında üstünü giymesi
  • son 2 bölüm hiç iyi değildi. diğer sezonların havası yok. gelin başı, röportaj gibi sonunu merak ettirmiyor artık. hatta ileri sararak izlemeye başladım. bir dizi ileri sarılmaya başlanmışsa sonu geliyor demektir.
  • şadan beyle gerçek hayatta tanıştım. gerçekten hastadır bu arkadaşlar. gerçekten sigara yakacak kadar es bulamazlar. genelde karadenizlidirler. bence bu ayrıntı es geçilmiş. gerçekten fırsat bulup tuvalete kaçtığınızda fenalaşırsınız. bu kadar gerçekçi olduğu için sanırım beni çok güldüren bölüm olmuştur.
  • üzülerek söylüyorum ki, ben de böbrek taşı (5x05) bölümünden sonra eski tadı vermediğini düşünmekteyim. sebep olarak da, senaryodan ziyade, oyuncuların doğallıklarını yavaş yavaş yitirmeye başlamış olmalarını görüyorum. özellikle feyyaz yiğit'in, yılmaz karakterinden sıkıldığını falan düşünmeye başladım. bu olumsuzluk gerçekten bize yansıyor ve diğer oyuncuları da etkilemiş.

    merkezde olan bir karakterdeki bu türden bir olumsuzluk da, ister istemez diziyi algılama biçimimize olumsuz etki ediyor ve gerçeklerle çok fazla örtüşmeyen (ki gibi dizisini, gibi yapan budur) senaryo, bize eğlenceli gelmemeye başlıyor diye düşünüyorum. zira böyle bir yapımda, ne senaryo ne de oyunculuk tek başına geçer akçe. senaryo ve oyuncu ekibinin uyumu, sinerjisi çok önemli ve bu zamana kadar, her türlü absürtlüğün bize batmamasının ve içselleştirebilmemizin en önemli sebebi de bu uyum ve sinerjidir.

    umarım feyyaz yiğit, eski enerjisini tekrar yansıtır ve son dönemlerde başımıza gelen en iyi işlerden birini kaybetmemiş oluruz.

    (bkz: hayat her zaman ...)
  • yahu sabah kalkıyorum, kahvemi yapıyorum, oturuyorum, önüme gelen ilk kavram "ırz"
hesabın var mı? giriş yap