3 entry daha
  • her yıl mayıs ayının ilk pazartesi günü vogue editörü anna wintour tarafından düzenlenen ışıltılı gala gecesi. konukların a list olmasına özen gösterilen, anna wintour un kara listesinde ve ona göre a list olmayan kimsenin katılamayacağı bu gecenin bu seneki teması uyuyan güzeller: zamanın bahçesi idi. temanın bu kadar ayrılması ve anlaşılmamasını kabul eden anna wintour da dahil olmak üzere herkesin kafası karışmış. bir elin parmağını geçmeyen çok iyi isimler ve iyi isimlerin haricinde törenin gediklisi rihanna , blake lively nin olmayışı eksikliği oldukça hissettirmiş. tema dan alakasız giyinen o kadar isim vardı ki. davetlilerin bir kısmı dev markaların hazırlayıp, hiçbir şekilde gün yüzüne çıkmamış parçalarını taşımış.

    gecenin en iyi giyinenleri;

    mona patel

    lana del rey

    zendaya

    tyla

    emma chamberlain di. temayı anlamışlar, aykırı ve şık olmayı başarabilmişler.

    gecenin iyi giyinenleri arasında ise; eski havası ve aurası giden çiçeğim gigi hadid , elle fanning ve kendall jenner di. anok yai de iyi görünüyordu.

    muhteşem yüzyılı fazla izleyen cardi b , clean girl olacağım diye gözünün feri giden kylie jenner, bir adet gelinin görümcesi shakira , nesrin topkapı blackpink üyesi jennie , her yıl met gala da beli gittikçe incelen kim kardashian ve pamuçuklanan hırkası , ölü gelin ariana grande , her sene birbirinin aynısı pullu payetli jennifer lopez ve çabasız ancak oldukça çabalı saç ve makyajı. sydney sweeney , dua lipa gecenin hayal kırıklığıydı. sydney nin peruğunu göreceğime...billie elish zannettim. kötüydü ikisi de.

    temadan tamamen bağımsız giyinenleri yazmaya kalksam ohoo. anna wintour banlamalı. rihannasız, blake siz , anne hathawaysiz tatsızdı.
  • konuklardan yarısının temadan bağımsız giyindiği etkinlik. lana del rey her zamanki gibi favorim, sanırım 7-8 yıldır katılmıyordu kendisi. temaya uygun giyinenleriyse ben beğenmedim. mesela chloe sevigny'i de dilara fındıkoğlu'nu da severim, fakat bu nedir, uzun boylu birini nasıl tıknaz gösteririm çalışması mı?

    gerçi karl lagerfeld'e adanan yıl* pembe giyen sjw'lerden sonra çok bir beklenti de olmaması gerekiyordu. olayı bilmeyenler için, pembenin lagerfeld'in en sevmediği renk olduğu bilinirdi fakat bir iddiaya göre kendisi "ırkçı" ve "fatphobic"ti. yani kendisinin anısına yaptığı saygısızlıkla dikkat çekmeye çalışanlara göre şişmanlar podyumda olmalıydı ve göç karşıtlığı = ırkçılık demekti.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap