• çokça eleştirilmesinin sebebinin, çok görünür ve ortalıkta olması olduğunu düşünüyor ve normal buluyorum. öte yandan, kendisine bir misyon biçmiş olabileceğini de düşünüyorum ve o misyon şu gibi sanki: bilimle ve bilimsel yaklaşımlarla alakası olmayan, hurafelere meyilli, hayatı ve dünyayı din ekseninde algılayan, cahil olan, örf-adet-gelenek-görenek konularına sıkı sarılan kitlelere hitap edebilmek. bu tür insanlara, çok hoşlarına giderek kabullenebilecekleri şekilde evrim teorisini, bilimsel bilgileri veriyor diye düşünüyorum. buna da misyon diyorum. çok doğru yaptığını düşünüyorum. yürüyedursun.

    bunun dışında, herkesin çok övdüğü, beğendiği, takip ettiği ve özgüveni artmış her kişi gibi, uzmanlıığı dışındaki konularda da laflar edebilir, subjektif görüşlerini de paylaşabilir elbette. bunlar da kimine hoş, kimine itici gelecektir ki, bunu aslında sosyal medyada herkes yapıyor. ama o yaptığında etkileşim artıyor. bunu da normal bulıuyorum.
  • bir takım değişiklerce cansiperane savunulur.

    adam demiş ki, "ayrıca dolu başağın boynu bükük olur hesabı müthiş alçakgönüllü bir insandır."

    ben böyle düşünmüyorum. kendisine zerre hakaret içermeyen bir iki kelamla (bunu kimseye yapmam zaten) sahsımı iki yerden engellemiştir. sarf ettiğim söz "yok hocam bu konuda size katılmıyorum" ifadesidir. bu engelleme ve eleştiriye tahammül etmeme durumuna bir çok kişi de değinmiş.

    tasavvuf, insan-ı kamil, erdem, sabır vs. bahset, en küçük bir eleştiride karşındakini engelle.
  • bir çok videosunu izledim, durmadan kendiyle çelişiyor. bu da demek oluyor ki duyulmak isteneni söyleyen ya da aksini kullanarak çatışma yaratıp fikir değiştirmeye çalışan manipülatif bir tip. tamam psikolojide danışana göre evrilmek, yol izlemek sağlıklı olabilir ama sorunlar parmak izleri kadar özgün olduğu yerde bu kadar genel geçer konuşup, ardından konuştuğunun aksini başka bir konuda onaylamak çok fıs ya. ilgi büyüdükçe, insanlar küçülüyor; değişmeyen bir bağ.
  • youtude'da, twitter'da falan önüme çıkmasın diye engellediğim adamı şimdi de linkedin öneriyor haha. virüs gibi gerçekten. popüleritesi doğal olarak mı gelişiyor yoksa pr şirketlerimi parlatıyor bilmiyorum ama türkiye'nin gelişiminin bu adamın ünüyle tamamen ters orantılı olduğunu düşünüyorum. çünkü daha önce de yazmıştım bilimi halkın hoşuna gideceği şekilde eğip bükerek büyüklere masallar anlatıyor. bunun içeriklerinden hoşlanan insanlardan bir şey beklememek lazım.
  • konuşmalarını yeni yeni izliyorum, kendisine bir tık yabancıydım ama keşfetmekten dolayı mutluyum şimdilik.
  • sinan canan bir şey hakkında konuşunca sanki beni tanıyorda bana anlatıyor gibi geliyor.hem bilim adamı, hem bizi bu kadar iyi tanıyan ,hemde inançlı insanlara ihtiyacımız var.iyi ki varsın sinan hoca.
  • bu abi yuzunden memleketteki lafta bilim programlarinda habire beyin konusuluyor. beyin asagi beyin yukari, icimiz disimiz beyin oldu. konusmayi birakip biraz da onu kullanmaya mi calissak acaba artik.
  • akademik olarak bu kadar yetersiz olup da bu kadar çok konuşan, bu kadar çok göz önünde bulunan başka bir isim yok türkiye'de. valla kendisinin yerinde ben olsam utanır çekinirdim birisi bana sen nesin de konuşuyorsun der diye. kendisindeki cahil özgüvenine benzer davranış biçimi bende olsaydı şimdiye çok farklı yerlerdeydim. ben ve benim gibiler hep kendimizi kısıtladık millet ne der diye. elin oğlu öyle mi ama, çatır çatır çıkar konuşur. ne de olsa eğitimsiz de olsanız tıp kongresinde konuşma yapabileceğiniz bir ülke burası.
  • bilim programlarına çağrılan, ancak bilimden bu kadar mı uzak olunur? sorusunu sorduran, “koyunun bulunmadığı yerde …” şeklinde başlayan atasözüne de konu prof. ünvanlı kişi.
  • fatih altaylı'nın bu haftaki vasatlık serisinin ikinci konuğudur. metin külünk'ten sonra yayına çıkarak eşiği diplerde tutmayı başarmıştır.

    altaylı'nın zayıf karnı olan "bilim soslu konuşma" silahını kullanarak illüzyon oluşturmuş, yani kısaca altaylı'yı avlamıştır.

    mevzu bahis bilim sosu, antakya usülü dönere koyulan bim salçası ve musluk suyunun tam karşılığıdır.

    kendisi "beyinci" olarak anılmaya başlamış, nörobilim alanındaki yayınlarda patlama yaşanmasına sebep olmuş. kendisinin yalancısıyım. fatih altaylı'ya göre ise yuval norah harari'den daha iyiymiş.

    eyyorlamam bu gadar.
hesabın var mı? giriş yap