• eskiden üniversiteli, kahve alırken sohbet edebileceğiniz, elinizde kitap varsa ondan bi kaç kelime edebilen sakin çalışanları varken, artık artan şube sayısı ile çalışanlar asgari ücret düzeyine düşmüştür, hele en son gittiğim starbucks da apaçi bir tip kahve yapmaya çalışıyordu, bebek starbucks da da yaklaşık 45 yaşında bir amca etrafı toparlamaya çabalıyor. kimsenin ekmeğinde değilim ama her mekanın bir düzeyi olmalı.

    edit:
    sevgili dostlar saldırıp durmuşsunuz elitist herif diye, kimsenin yaşıya parasıyla işim yok. eğer bir kurumun apaçi çalışanları etraftaki müşterilerin kıçına başına bakıp asılmaya başlamışsa, o 45 yaşında amca saatim gelse de siktirip evime gitsem moduyla isteksiz saygısız çalışıyorsa, çalışanlarla müşteriler arasında sürekli bu nasıl kahve tartışması çıkıyorsa, tüm masalar, odaların dipleri pislikten tozdan geçilmiyorsa, tuvaletler leş gibiyse burda bir sorun vardır.gidin gezin kendiniz görün.en azından istanbulda durum bu. bunların hiçbirini 1 yıl önceye kadar göremezdiniz. o asgari ücreti hak edecek deli gibi çalışıp sabahlara kadar sınavlara çalışmaya razı milyonalarca adam gibi üniversiteli var.
    bi insanın yaşında tipinde değilim, ama herkesin işini doğru dürüst yapması gerek. okumak için çalışmak zorunda olanları çıkarıp, ne iş olsa yaparımcıları koyarsanız; bir süre sonra böyle saygısız bir yaşama razı olmak zorunda kalırsınız.

    ayrıca starbucksı gözümde büyüttüğüm yok bi kahve içip 3-4 saat ders çalışabildiğim sıradan ve en ucuz yer. sadece artık kalitesizliğin her yere vurduğu bu dünyada işini seven düzgün insanların arayışındayım.
  • - asgari ücretli bir kişinin yaptığı kahveyi beğenmiyorum.

    - bana kahve yapacak olan kişinin maaşı ve okuduğu kitap sayısı 3000 olmalı. yoksa moka içerken o keyfi alamıyorum.

    (bkz: bilemiyorum altan)
  • fil boku içmeye sesi çıkmayanların böyle şeyleri yadırgaması ne kadar doğru.

    tanım: kapitalist bir değişimdir.

    edit: tamam tamam fil boku yok. asparagas hep bunlar. için mokanızı filtre kahvenizi kekremsi kekremsi. takılmayın çalışanlara filanda. starbucks iyi, starbucks cici.
  • kimsenin kahvesinde değilim ama her starbucks müşterisinin belli bir zeka seviyesi olmalı. 45 yaşındaki amcaların starbucks düzeyini olumsuz etkilediği sonucuna varilabilen değişim. keşke hepsinde 45 yaşındaki amcalar çalışsa.
  • içeceğiniz kağıt bardakta, makinenin tıslaya tıslaya yaptığı s.ktiriboktan bir kahve ulan işte. s.ktr git faydalı bir şeyler düşün.
  • -merhaba ne alırsınız?
    + kaç yaşındasın?
    - efendim?
    + kaç yaşındası?
    - 29 efendim.
    + oo sen büyük kaçarsın, üniversiteli olman gerekiyordu. neyse en son okuduğun kitap ne?
    - adolf hitler'den kavgam
    + senin entelektüeliten de düşük. başka kimse var mı kahve yapabilecek?
    - ne için, tam anlamadım.
    + offf iyice bozdu bu starbucks yaaaaa. gideyim de biraz da nero'daki elemanları ölçeyim.
  • starbucks' ı çok özel kişilerin gittiği yer sanan kişi beyanı. mc donalds' ın kahve satanı işte.
  • istiklal caddesi üzerindeki starbucks'larda muhtemelen arapça ihtiyacı dolayısıyla dikkati çeken durum.
  • (bkz: derdini sikeyim)

    ben hala aynı güleryüzlü, hoşsohbet insanlara denk geliyorum. acaba sorun müşterilerde olabilir mi?
  • kezban serzenişidir.
    dünyanın bir çok medeni ülkesinde 70-80 yaşında insanları mcdonalds'da sipariş alırken ya da bistro'da sana yemek getirirken görebilirsin.
    türkiye genç nüfus oranı daha yüksek bir ülke olduğu için orta yaş ve üzerinin illa beyaz yaka, gençlerin ise bu tip işlerde çalışan bir nevi mavi yaka olması beklenir ama o işi hakkıyla yerine getirebilecek herkes eşit şansa sahiptir.
    kahve alırken daha entelektüel çalışanlarla muhabbet etmek istiyorsan

    (bkz: cihangir kahveleri)

    ha onlara da sen hafif kalırsın. çoğu senin maaşının iki katı kira verir, üzerine de burnundan kıl aldırmaz. üzülürsün.
hesabın var mı? giriş yap