hesabın var mı? giriş yap

  • ben sahil kentinde büyüdüm. çocukluğumda -90lar- tüm çay bahçeleri ve belediye tesislerinde bira satılırdı. babam öğretmen, tüm öğretmenevleri ve milli eğitimin işlettiği plajlarda da alkol satılırdı. emekli öğretmenlerin veda yemekleri öğretmenevinde yapılırdı ve şarkılı türkülü eğlenceler olurdu. liselilere masal gibi gelebilir ama bunlar gerçek.
    neymiş belediye alkol satarsa oy kaybedermiş, tartıştığımız şeye bak. allah belasını versin böyle ülkenin.

  • yıllar önce cumaya gitmeyi bu yüzden bırakmıştım. 10 kasım gününe denk gelen bir cuma namazında mustafa kemal'in adını anmamışlardı.
    o gün camiye gitmeyi bıraktım. sonrasında da zaten dinden çıktım.

    iyi ki çıkmışım.

    siyasal islam bazen hayırlı şeylere vesile olabiliyor.
    çizginizi çekin de kimin ne mal olduğunu anlayalım.

    ayrıca ali erbaş kim amk ?
    adını üç beş yakını dışında kimse anmayacak.

  • cenazesine hangi ülkelerden hangi düzeyde katılımın olduğuna bakınca somut olarak görülen durumdur.

    ziyaret ettiği ülkelerde 'burada istenmiyorsunuz' diye gazete manşetlerine çıkan, bütün otellerin 'yerimiz yok' diyerek rezervasyon yapmayı reddettiği, diplomatik rezalet çıkmasın diye evsahibi hükümet ricasıyla zar zor bir otelde yer ayarlanabilen birinin arkasından 'belki çaldığı kemiklerden bize de atar' diye koşuşturan zavallıların anlayamayacağı bir mertebedir.

  • 10 kasım ramazan ayına denk geldiği zaman ahmet necdet sezer anıtkabir defterini imzalarken su içmişti.bu tayfa o zaman da ağzına sakız etmişti konuyu.sonra bu tayfanin istediği gibi isimler cumhurbaşkanı oldu.namaz kılan oruç tutan muhafazakar olduğunu iddia eden kişiler.ahmet necdet sezer oğlunun düğününün parasını kendi cebinden ödemişti ayrıca kaldığı süre boyunca faturalarını kendi maaşından ödüyordu muhafazakarlar ise itibardan tasarruf olmaz mantığıyla halkın vergileriyle lüks içinde yaşıyor.bu paçavra site tam da günümüzü anlatıyor namaz kıl oruç tut istediğin kadar kul hakkı ye.klasik akp eylemi.her ilde gormussunuzdur.agizlarindan allah düşmez sürekli ibadet showu yaparlar ama her naneyi de yerler

  • 22 yaşımda ilk işe başladığım dönem samimi olduğum iş arkadaşıma yaptığım uyarıdır. cevabı gerçeklerle yüzleşmemi sağladı. toyluk işte.

    - iç çamaşırın gözüküyor.
    +farkındayım..

  • şu son bir haftada ülkücüler yüzünden ülke iq ortalamamız 30'lara geriledi amk.

    mecliste olanları ayrı dert, dışarıdaki yavru kurtlar ayrı dert. ne sikim bir kanser hücresisiniz lan?

    çin halk cumhuriyeti'nin türkiye'yle bütün ilişkilerini askıya almasına sebebiyet verecek makettir askjhasfhkl.

  • belediyecilik anlamında show yapılması gereken şehir ama maalesef şehir öyle belediyecilik ile düzelecek durumda değil.

    öncelikle bilmeyenler için doğma büyüme ankara, eskişehir'de 7 sene yaşamış (öğrenci+çalışma) ve son 8 senedirde bursa'da yaşayan birisi olarak size şehrin yapısını biraz anlatayım. şehrin muhtelif noktalarında (bir kaç tanesi şehrin içinde, bir kaç tanesi şehrin dışında) sanayi bölgeleri var. sadece sanayide bulunan fabrikalar değil, o fabrikalara hizmet veren firma sayısı da haliyle çok fazla. yine bu kadar paranın döndüğü bir ortamda hem bursa'nın verimli tarım arazileri sayesinde hem gelişmiş sanayi sayesinde hem de şehirdeki rayiç değerinin çok yüksek olması sebebiyle şehirdeki zengin sayısı aşırı fazla.

    coğrafi olarak ise şehir kuzey kısmından deniz, güney kısmından dağ ile sınırlandırılmış olduğu için iki yönlü büyümek durumunda. şöyle belirteyim, şehrin nerdeyse en batı ucu olan görükle ile en doğu ucu olan kestel arası 30-35 km gelirken en kuzey ucu sayılabilecek otogar ile en güney ucu arası 10-12 km geliyor. (parsel sorgu'dan ölçtüm) oranlarsak 1/3 gibi bir oranı var. eskişehir'de bu oran 1/2; ankara'da ise 1/1,5 gibi bir şey.

    ayrıca bu şehir ankara gibi cumhuriyet döneminden sonra hızla büyüyen bir şehir değil; eski osmanlı başkenti. haliyle nerden baksanız 1000 yıllık bir geçmişi var. bu da şehirdeki değişimin gerçekleşmesini daha da zorlaştırıyor.

    eldeki verilere bakarak; şehirdeki ticaret hacmi ve zengin sayısını düşündüğümüz vakit gerek fabrika servisleri, gerek firmaların mümessil araçları, gerek zengin ablaların tüm gün trafikte arabanın içerisinde tek başlarına dolaşması (çocuğu okula bırak, akşam al, o arada arkadaşlarla kahve içmeye git vs.) sebebiyle inanılmaz bir trafik yoğunluğu var. bu şehirdeki insanlar sıçmaya bile arabayla gidecek düzeyde arabaya bağımlı olmuşlar. eskişehir'deki genç nüfusu geçtim, yaşlılar bisiklet veya yürüme ile günlük mahalle içerisindeki işlerini hallederken burada insanlar ekmek almaya bile arabayla gidiyor. ankara'da ise insanlar toplu taşımaya alışmış durumda.

    coğrafi durum gereği yeni yol açılmasının mümkün olmadığını ve açılması muhtemel yolların da şehrin çok dışından gideceği için tercih edilmeyeceğini düşünürsek trafik sorununun kısa vadede çözülmesini kesinlikle beklemiyorum. toplu taşımanın kesinlikle iyileştirilmesi gerekiyor. mesela metro tüm şehri boydan boya geçiyor fakat seferlerin arttırılması gerekiyor veya inilen duraktan mahalle içlerine gidecek dolmuş/otobüs sayısının arttırılması lazım. hatta mümkünse metro yer altına alınıp şu an hattın olduğu ana yol üzerindeki alan ise metrobüs gibi bir sisteme bırakılmalı. haftasonu mudanya, gemlik gibi sayfiye yerlerine ulaşım için insanlar kendi araçlarını akıllarına getirmeyecek kadar iyi bir ulaşım ağı kurulmalı mesela.

    yıldırım, osmangazi civarında ise yapılması talep edilen kentsel dönüşüm işlerinin ise ufak parseller içerisinde bir sürü insan olması sebebiyle gerçekleşeceğini düşünmüyorum. hem o insanları ikna etmek hem de o bölgeye girecek müteahhiti bulmak çok zor. bunlar olsa bile müteahhitin o işi yapması için kat yüksekliğini arttırmak gerekecek, öbür türlü o işi yapacak adam bulamazsınız. kat yüksekliği artınca da şehrin ortasındaki tokiler gibi saçma sapan bir manzara çıkmış olacak. ayrıca şehrin altında tarih yatması sebebiyle olası kazılarda şantiyelerin durmasını hiç saymıyorum.

    kısacası şehirde yapılacak çok iş var ama bu iş sadece belediyecilik ile hallolacak bir şey değil. kafa yapısının değişmesi gerekiyor, devlet kurumları ile ortak çalışma gerekiyor, epey bir bütçe ve mesai gerekiyor vs. vs.