• 8. haftalar sonunda son 5 sezonun kendi adına en başarılı performansını gösteren takım. https://twitter.com/…rnik/status/528275868666585088
  • yukseldigi topa vurabilen - hatta abartiyorum topa yukselen - bir oyuncusu, hareketli topa yuksek yuzdeyle sut atabilen bir oyuncusu ve sifir adet albert riera'si olan takim. dribbling yapmak, adam gecmek gibi ozelliklerden konusmak bile yersiz.

    ama bu takim 2 sene sampiyon oldu diye genel gecer konusup gaz almak vakit harcamak yerine, oradaki '' 2 sene'' kismina takilip, her bir oyuncunun 2 yil daha yaslandigini gorebilseydi birileri, bugun hicbirsey oynamadan kazanan takim yerine en azindan kotu oynayarak kazanan bir takim izleyebilirdik.

    prandelli ya da bir baskasinda hata aramaktan vazgecip bu ulkede yabanci siniri oldugunun, takimdaki yerli oyuncu kalitesinin yerlerde oldugunun, armut gibi oyuncu yetistiren bir ulke olmadigimiz icin birilerini gonderip yerine daha iyilerini alma sansimiz olmadiginin farkina varsak kendimize ve takima en buyuk iyiligi yapmis oluruz galatasaraylilar olarak. birak baska takimlarda yetisen oyuncu bulmayi, bizim daha kendi takimimizda yildiz kabul ettigimiz burak yilmaz hava topuna cikarken pozisyon almayi bilmiyor lan. en temel fundamental bu. altyapida bile ogretmiyorlar bunu artik futbol izleyen adam herhalde biliyordur diye.
  • bu senenin fenerbahçe'si gibi duran takimim. geçen sene de fener ilk haftalarda berbatti ama hakemdir-son dk golleridir bir sekilde zirvede kaldi. tek sorun-dark var o da hala net bir istikrarli sisteme geçemememiz.
  • her düstügünde ayaga kalkmasini, toparlanmasini çok iyi bilen takimimdir. dertlenmesin kimse.
  • 50000 kişilik stadı olup, maçtan sonra taraftarlarını 2 km. yol yürüten kulüptür.
  • başkanı hocasına eleman dediğinden beri iki yakası bir araya gelmeyen kulüp.
  • skor odaklı bir taraftar olmadığımı ön bilgi olarak sunarak; biri fener derbisi olmak üzere son 5 maçının 4'ünü kazanmış, son 4 senenin en iyi 8 haftalık açılışını yapmış, sezon başında teknik direktör, sezon içinde yönetim değiştirmiş bir takım olmasına rağmen maç fazlasıyla da olsa an itibari ile zirvede... aynı durumda fenerbahçe olsaydı, an itibariyle tüm gazeteler:

    - ismail kartal'ın anka kuşu gibi küllerinden doğuşunu,
    - emenike'nin afrika'daki fakir günlerini,
    - sow'un müslümanlığını,
    - aziz yıldırım'ın ileri görüşlülüğünü,
    - emre b.'nin nasıl bir lider olduğunu,
    - meireles'in nasıl şarkı söylediğini,
    - fenerbahçe'nin şampiyonlar ligindeki tek temsilcimiz olduğunu,
    - volkan demirel'in ( lan bunun yine ayılığından bahsederler, ayı her zaman ayıdır ) yazıyor olurdu.

    aynı basın cimbom için neler konuşuyor?

    * sabri'nin yönetim tarafından affedilmesi,
    * kadronun yönetim tarafından kurulması,
    * sneijder'ın ilk 11'den kesilmesi,
    * sneijder'ın kaprisleri,
    * sneijder'ın karısı,
    * prandelli'nin vizyonsuzluğu,
    * prandelli'nin disiplini elinde tutumaması,
    * prandelli'nin bugün yarın kovulacağı,
    * yeni yönetimin, emanetçi olduğu,
    * bu futbolla almanya'da kaç yiyeceğimizi

    bunlar konuşuluyor. bizim mal taraftar da bunları her zaman ki gibi yiyor.
  • son iki senedir bir kısım taraftarından dolayı sıkıntılı olan kulübüm.

    sırf istediği futbolcu oynamıyor diye işi kasımpaşa'yı tutmaya kadar götüren yeni bir taraftar profili oluştu, belki de uzun bir süre başarı yakalamadan dibi görüp bu taraftar profilinden kurtulması galatasaray için daha iyi olacak.

    her taraftarının şunu bilmesi gerekir, hiçbir futbolcu; wesley sneijder, selçuk inan veya burak yılmaz, hiçbir teknik direktör; fatih terim veya roberto mancini, hiçbir başkan; ünal aysal veya duygun yarsuvat ve hiçbir takım; fenerbahçe ve küçük yalakası* galatasaray'dan büyük değildir.

    silkinin ve kendinize gelin.
  • salı gecesi hocası değişecek kulüptür. prandelli de şanslı adam tabi. beşiktaş'ın cl rekorunu kırdıktan sonra dünyanın tazminatını alıp gönderilmek herkese nasip olmaz.

    (bkz: avrupalı acımıyor ve atabildiğini atıyor)
  • daha önce, takımın içine düştüğü durumu, şark zihniyeti söylemine atıfta bulunarak yazmıştım: #42485214
    31 ekim 2014 galatasaray kasımpaşa maçıyla bu artık somut hale geldi.
    2 yıldır selçuk ve arkadaşları rezil oyunuyla tepki çekiyor, tabi bazı einstein'lar da sneijder onu bozdu kafasında takılıyor. dün de bu fikrin baskılarıyla bir skandal yaşandı...

    takım hiçbir şey oynamıyor, 10 kişi kalmış ezeli rakip karşısında olgun 2 atak haricinde kaleye yaklaşamıyorduk. derken sneijder sazı eline alır, 2 tane tamamen kendi çabasıyla golü atar; hem haftayı, hem hocayı, hem de demokles'in kılıcı kafasının üzerinde sallanan selçuk-burak ikilisini kurtarır.
    devam etmeden önce size falih rıfkı'nın çankaya'sından bir parça aktarayım:

    büyük taarruz başarılmış, 3 yıldır kavga gürültü içinde yürütülmeye çalışılan mücadele, askeri yönden sona ermişti.
    --- spoiler ---
    fakat sonradan ilk meclis'ten kalma dostum muhiddin baha, bana bir ankara hikayesi anlattı. onlar da sevinçten ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. meclis'te bir aralık ellerini yıkamaya gitmiş. asık suratlı bir milletvekili görmüş. mustafa kemal'in muhaliflerinden biri:

    -yahu nedir bu halin? diye sormuş. öteki dudaklarını ısırarak:
    - ne var sanki? nasıl olsa izmir'i bize vereceklerdi. nesini büyütüp duruyorsunuz? diye çıkışmış.

    sonra da:
    - yunanlılardan kurtulduk. bakalım mustafa kemal'den nasıl kurtulacağız? demiş.

    evet, muhalifleri ve rakipleri sapsarı idiler. ah! bir kurşun, son yunan kurşunu mustafa kemal'in göğsüne saplanamaz mıydı?
    doğu böyledir dostlarım. doğu'da kin, kolayca hıyanete kadar götürür. o gün sapsarı kesilenler veya onların kinini güdenler, şimdi bile o günün hatırasını söndürmeye uğraşmakta değil midirler? doğu kini, vicdanları saran bu kanser... kanserlerin en habis soyu..."
    --- spoiler ---

    sneijder derbiyi kazandırmıştır, bakalım selçuk ve tayfası nasıl kurtulacaktır kendisinden?
    dortmund kepazeliğini zaten geçiyorum. başakşehir'den yediğimiz gollerde inatla dikkat edilmeyen iki ayrıntıyı göstereceğim.
    `1-)` ilk gole dikkat, visca sağ kanattan içeri giriyor ve topu dışa çeviriyor.
    http://www.ligtv.com.tr/…sehir/marcio-mossoro-14604
    mossoro bomboş koşu yapıyor, arkasından aheste aheste gelip daha şutu çekmeden koşuyu bırakan kim? selçuk.
    asıl yeri neresi olmalı? rakiple kale arasında.
    koşmayı bırakmasının anlamı ne? hadi top döndü, ikinci ve hatta üçüncü vuruş şansını vermek mi?
    `2-)` üçüncü gole gidiyoruz. soldan bu sefer doka, dışarı çeviriyor.
    http://www.ligtv.com.tr/…sehir/marcio-mossoro-14607
    ne tesadüf, yine mossoro, yine selçuk rakibin arkasında, yine daha şut çekilmeden bırakıyor koşmayı.

    evet ama kinin ateşi harlanarak artıyordu, sneijder hala oynuyor zira ve eleştirilmeyen tek isim olmaya devam ediyor.
    ama ne oldu? duygun bey başkan seçildi, abdurrahim de florya'ya indi.
    falih rıfkı'nın deyişiyle, doğu böyledir dostlarım. doğu'da kin, kolayca hıyanete kadar götürür. doğu kini, vicdanları saran bu kanser... kanserlerin en habis soyu...
    tertip tamdır. sneijder oynamak istemedi haberleri çıkarılmaya çalışıldı. neyse ki maç sonunda sneijder, 11'de başlamak isterdim minvalinde konuştu.
    ama sahaya muslera'dan bile önce yazılacak sneijder yedek kalmıştır. sistemi onun bozduğuna dair düşünceleri kanıtlamak isterken iyice kepaze olur bu arkadaşlar.

    bu hamleyi, mustafa kemal'den kurtulmaya çalışanların, seçim yönetmeliğine "türkiye sınırları içinde doğmuş ya da seçim bölgesinde 5 sene ikamet etmiş olmak" şartını koymalarına benzettim dün. tribünde yıkılmış bir halde, gün boyu arazide yağmuru yedikten sonra üzerimi değiştirmeye fırsat bulamadan geldiğim maçta, bu tertibi görünce; bu futbolcular için oraya koştuğuma acıdım. metrosuz, çamurlu, soğuk yollara hasta bir halde kendimi vurma nedenim, selçuk paşa'nın hesaplaşması mıydı? yoksa galatasaray mıydı?
    peki galatasaray, takımın tek işleyen çarkına çomak sokmak mıydı?
    takım kimlere emanet, görün arkadaşlar!
hesabın var mı? giriş yap