• kofti mobilya üreten firmadır. benimde içinde bulunduğum halk mobilya alırken neye bakması gerektiğini bilmeyip, renge ve tasarıma para verdiği için iyi sanılır bu marka. fakat şu önemli bir ayrıntıdır.

    e1, e2, e3 standartları: mobilya kaplamalarının yapıldığı ağaç malzemenin formaldehit miktarıdır. 1 den 3'e gittikçe artan bu miktar, sağlığa birebir zararlı olup, bizden başka e2 kullanan ülke yoktur. fabrikalar ihraç mallarını üretirken *e1 üretmek zorundadır. bu standartlar, bütün işlenmiş ağaç malzemeler ***alırken dikkat edilmesi gereken hususlardan sadece biridir. fakat sağlığı tehtit eden unsur budur. yoksa ahşap sağlıktır.

    istikbal ve bellona'nın bizzat e2 malzeme kullandığına şahidim. kalite olarakta hiç tavsiye etmem. o sehpaya su bardağını koyun ne oluyor? kullanıcı hatası tabii ki!

    hem ürünün kalitesi hem de ürünü aldıktan sonraki hizmet açısından, doğtaş, mondi ve tepe çok iyidir. ha gerçek mobilyayı kim üretiyor derseniz yine bizzat fabrikasını gördüğüm zebrano mükemmeldir. fakat aramızda yalı ya da köşte yaşayan çok insan olduğunu düşünmüyorum.***

    imza: bir orman endüstri mühendisi
  • hepsini kötülemişsiniz. bellona, istikbal, vivense, enza, ikea, doğtaş vs vs. kendimiz mi yapalım mobilyayı?
  • reklamlarıyla bambaşka güzellikte mesajlar vermektedir. en son reklamında hanım kızımız* arabasını park etmeye çalışır, fakat on numara bir embesili oynadığı için çöpe, arkadaki arabalara, artık sokakta ne varsa her şeye çarpar. en sonunda arabayı çöple başka bir arabanın arasına diyagonal park edip elinde poşetler eve çıkarak şunları söyler:
    "bravo bana, ayy mustafa görse gülmekten ölür, aferin bana aferin.. (yatak odası takımına bakar, düşünür).. ama bana aferin, bir numara zevk sahibi bir kadınım ben, ne iyi ettim de şu takımı aldım!"

    bu reklamla anladım ki bugüne kadar hayatta mutluluğu boş şeylerde aramışım. şunu öğrendim, bundan sonra eve gelip arabamı kapıcıyı bonus alarak kaldırıma park etsem bile, yine de paşa gönlümü sıkmamalıyım. evet, belki doğam gereği embesilin bayrak tutanı tipik bir kadın olduğum için bir arabayı park edemiyorum, ve de eşim mustafa da arabamı çarptım diye gülmekten ölecek biri. yani? evet hanımlar evet, koca ve yatak odası takımı sahibi olmak istiyorsanız bu basit adımlar takip edilecek: arabayı çarparak park edin, kocanızın sizi görüşü "ah benim güzel embesilim" noktasında olsun ve bunlara bir an olsun aysanız bile, hemen akabinde "ayol bir numara zevk sahibi bir kadınım" deyip hemen amnezikleşin. ben buna tek ekleme yapıcam, mustafa eve gelince "ay ben arabayı çarparak diyagonal park ettim" dedikten sonra "i-hi-hi" diye gülün. tercihen mayoyla bir de.
  • eğer yatak reklamlarını ben yapsaydım sloganım 'yatakta çok iyiyiz' olurdu.
  • eskiden karşılamak anlamında da kullanılırmış.

    "başbakanı istikbale gitti" = "başbakanı karşılamaya gitti"
    (bkz: cumle icinde kullanmak)

    kuşkusuz, aynı kelimenin hem "gelecek" hem de "karşılamak" anlamına gelmesi tesadüf değildir.

    (bkz: ikbal)'den müştaktır.
  • saçma sapan elementler uyduran mobilya firması. yatakta ametist taşı varmış, negatif enerjiyi alırmış falan filan... bu saçmalıklara inanıp para verenlere acısam mı acımasam mı bilemedim. bence mobilya işini bırakıp "havada durdum, şahitlerim var" diyen enerji manyaklarına mat üretsinler. olmadı reikici teyzelere hırka falan. enerji aktarımı ciddi iş. sırtları götleri açıkta kalmasın...
  • yeni tasarım kahverengi logosu boka benzemiş mobilya markası.
  • ürünlerini naklettikleri kamyonlardan birinin üstündeki reklam amaçlı yatak odası takımı fotoğrafında, yatağın üstünde, tavanda açılı duran, yatak kadar geniş bir aynanın olduğu firma.
    hem mutaassıp bir firma imajı çiziyorlar, hem de yatağın üstüne ayna koymuşlar.
    ay cok eğlendim.
  • turkcesi 'gelecek' demektir..
  • bizzat bir kaç ay buradan satın alınmış üstü viscolu altı torba içinde yaylı 160x180 yatağında uyumaya çalıştım. hasbelkader yatağın biraz kenarına doğru giderseniz, cüsseniz de benim gibi yerindeyse, yatak kernardan hop cumburlop sizi aşağıya atma çabasına giriyor, o yüzden ortalara doğru yatıyorsunuz, yanlardan 15 er santim boşluk bırakınca yatak zaten piç oluyor.

    bir de çek yatı vardı, gayet dayanıklı çıktı ama yayları fazla yumuşaktı, onun dışında iyiydi.

    simdi 1 yili askin suredir 180x200 idas, ustu istikbal' inkinden cok daha kalin visco kaplama olan, oyle poset icinde filan olmayan normal yayli yatak kullanmaktayim, viscolu kismin ust kaplamasi fermuarla ayrilabiliyor, tek basina yikayip takabiliyorsunuz geri. gayet ve hatta cok cok memnunum.
hesabın var mı? giriş yap