• bunu beğenmiyo musunuz diyen hamurişi beyinli boomerlar olmuş.

    nerede yumurta, peynir, zeytin,domates? işin sağlık boyutu var. nerede makro/mikro günlük besin ihtiyaçlarını gözetmek; hangi diyetisyen , hangi hekim bunu onaylar? yumurta, peynir, zeytin, sebze nerede? demir, kalsiyum, b12,c,d,e vitamini nerede? sen hayatsız bir çalışan olarak sabah metroya binmeden açma alacak zamanın varsa şanslı hissediyo olabilirsin . lakin devlet yurdunda sistemli şekilde fixlenmiş bir menüde öğrencilere her gün bunu çıkarmak sistematik bir halk sağlığı ve eğitim sorunudur. neymiş mis gibi açmaymış, beyaz un +rafine yağ ,gelsin insülin direnci gelsin mide rahatsızlıkları.

    bunu yiyerek ders çalışan inşaat mühendisinin yaptığı binada oturasıcalar sizi.
  • kykların kapasitesi düşürülsün ve öğrenciler puanla kabul edilsin. tüm sorunlar çözülür, kalite artar. aileden kaçmak için kıytırık bölümler okuyan öğrenciler yüzünden devlete faydalı olacak gençler heba oluyor.
  • kyk yurtlarında fix menüye geçilmesi sonucu ortaya çıkan, 1 nisan şakası gibi bir kahvaltıdır.

    evet hepsi bu kadar, yanlış görmediniz. reflü garantili pastane açması, yanına kuş porsiyonu krem peynir, bal. 19 yaşında günde 70-80gr protein ihtiyacı olan gençlerimiz bunu yiyerek güne başlıyor ; bundan aldığı b12 ve omega-3'lerle termodinamik veya algoritmalar dinlemeye gidiyor. yorum sizin.

    bilal'e anlatır gibi editi: ısrarla 'yanına parasını ver kendin ekle yumurtanı, peynirini' diyen var, kyk yurtlarında menü fixlendi arkadaşlar alınamıyor artık öyle eskisi gibi, insanlar zaten bunu protesto ediyor, nesini anlamıyorsunuz? ayrıca tüm besin öğelerinin kahvaltıdan gelmesini bekleyen yok. siz de herhalde ''sabah sadece 3 gr protein vermişiz çocuklara hay allah'' denilerek yurtta akşamına pirzola çıkarılmadığını tahmin edebilirsiniz. akşam yemeğinde ne çıkıyor veya ortalama bir öğrenci öğlen dışarıda ne yiyebiliyor sanıyorsunuz ki?

    edit: beni yurtta öğrenci, olayı da damak zevki sorunu zanneden hatta z kuşağı şımarıklığına bağlayan suserlar olmuş. fotoğraf sahibi ben değilim, lisans öğrencisi bile değilim, konumuz da bu değil. kendimizin o yollardan çoktan geçmiş olması gençlerin sorunlarını hafife almayı veya gözlerimizi kapamayı gerektirmiyor. konu yurtlarda fix menüye geçilmesi. devletin yurdunda her gün verilen kahvaltıda günlük besin öğelerini ve halk sağlığını gözetmek zorundasın, nokta. şu öğünü her gün yüz binlerce gence vermek ülkenin genç beyinlerini göz göre göre eritmektir. "geleceğinize sahip çıkın!".

    edit 2: insan gibi konuşmaktan aciz, 3 kelimesinden 4'ü küfür olan tek nöronlular sebebiyle mesaj alımımı kapatıyorum. konu hakkında söyleyecek bir şeyi olan buyursun başlığa yazsın arkadaşlar.

    edit 3: başlık altındaki hakaretler evlere şenlik, yanıtlayalım madem. evet babamın evinde zamanında omega 3'ü buluyordum , çünkü anam babam altın kaplamalı mobilyalar almaz, egzotik meyve suları içmez bize ebeveynlik yapardı. evlatlarının boğazından ve geleceğinden kısmazdı , bilmem anlatabildim mi?
    hayır günde 3 saat derse girip zirzopluk yapıp 'devlet bana baksın, karı kız kesmek için body yaparken protein ihtiyacımı versin' diyen beleşçi , taşra üniversitesinde gereksiz bir bölüm okuyan bir herif değilim. spoiler alert: internette karşınıza çıkan tüm yabancılar erkek, yalnız ve loser değildir. yukarıda bahsi geçen kıymetli molekülden yeterli miktarda alırsanız bu tarz istatistiksel çıkarımları kendi kendinize yapabilir ve belki şirinleri görebilirsiniz.
  • yine gelmiş bizim zamanımızdacı spastik yaşlılar. sizin zamanınızda nasıl olduğu kimsenin umrunda değil. devir değişti, sen ekmek arası tezek yedin diye şimdiki öğrenciler de buna kanaat etmek zorunda değil. acınası bir hayat yaşadınız diye herkesi şükretmeye zorlamayın rica ediyorum.
  • yorumlara bakiyorum da, hakediyor halkımız eşek gibi yaşamayı. şu kahvaltının neresi güzel biri izah etsin bana? haftada 1 2 yenir ama 4 sene böyle yenmez, ha bende yedim universitede, ama ben yedim diye geri kalan da eşşek gibi yiyecek mantığında değilim.

    merak ediyorum da, anka park'a harcanan 750 milyon dolar ile kyk yurtlarinda besleyici içeriği daha düzgün olan bir kahvaltı kac sene verilebilirdi.

    not: birisi not olarak eklememi istedi asagiya bırakıyorum

    "geçen sene yurtlarda açık büfe kahvaltı çıkıyor öğrenciler omlet/haşlanmış yumurta bi kaç çeşit peynir yiyebiliyordu. başka tasarruf edilecek bişey kalmamış mı da öğrencilerin kahvaltısına öğününe göz dikilmiş?

    ayrıca bu kahvaltı bu arada bu yıl gördüğün en iyilerden, o kadar kötü yani durum."
  • insanlık dramı tanımı ilk okuyuşta fazla gibi gelse de şu memleketin tüm kurumları ile insanlarının gençlerine layık gördüğü davranışların tümünü düşünürsek bence kredi yurtlar kurumu kendi üzerine düşeni yerine getiriyor! diyebiliriz.

    öncelikle bu satırları yazan kişi üniversite dönemi 5.5 yıl yurtta kalan birisidir (bkz: #127826019). ayrıca lise döneminde de bir sene parasız yatılı okudum ben. onu da katarsam toplamda 6,5 yıllık yatarım var. yurt hayatının kaşarı olarak her türlü pisliğini, yolunu yordamını çok iyi bilirim.

    şu ülke arabalara, futbola ve zenginleri daha da zengin edecek uygulamalara birazcık kısıtlama getirse, buradan elde edilecek parayla da emin olun üniversitelerde okuyan gençlerin yanında bir o kadar daha genci çok daha iyi şartlarda yaşatabilir.

    ben yurtta kalırken bunu da bulamazdık, ben yurtta kalırken 3 kat battaniye altında ders çalışırdım, ben yurtta kalırken yurda çığ düştü tünel kazarak okula gittik, ben yurtta kalırken ormandan geyik avlardık vs.vs. doğru bir yaklaşım değil. o zaman 50 sene önceki adam gelse dese ki ben yurtta kalırken okula trolebüsle giderdik, hepimiz troleybüse mi bineceğiz kuzey kore gibi. yerimizde sayıp duralım, habire şükredelim boş boş o zaman!

    gelişmek, ilerlemek ve başarılı olmak gençlere değer vermekle, onlara yatırım yapmakla doğru orantılıdır. 1933 sonrasında hitler almanya'da iktidarı eline alınca alman gençlerine yönelik korkunç bir eğitim ve propaganda faaliyetine girişti. 1940 mayıs'ında fransa'yı işgal eden alman piyade ve panzer tümenlerindeki genç askerleri gören ve aynı anda yanlarından geçen alman askerleri ile aynı yaştaki esir düşmüş fransız askerlerini de izleyen (şu anda adını hatırlayamadığım) amerikalı bir gazeteci; genç alman askerlerinin her yönden çok sağlıklı ve harika göründüklerini belirtirken esir fransız askerlerinin sağlıksız görünüşlü olduğunu, neredeyse tümünün yaşlı adamlar gibi dişlerin çürük veya eksik olduğunu özellikle vurgulamış ve iki ulusun 1918-1940 arasında gençlerine verdiği değerin sırf bu açıdan bile bakıldığında çok fazla olduğunu yazmıştı.

    gençler bu memleketin geleceği. bu çocuklara birkaç gram proteini, sütüyle, tatlısıyla tuzlusuyla sağlıklı gıdayı, ders çalışacakları medeni ortamları, ihtiyaç duydukları medikal destekleri sağlamak, yeri geldiğinde cebine de kendisini idare edecek kadar parayı harçlık olarak "karşılıksız" koymak zorunda bu memleket. şırnak'taki gence de çanakkale'deki gence de aynısını yapmak zorundayız. yoksa savrulup gidiyor hayatlar yok tarikatlar yok örgütler yok politik karmaşalar derken...
  • şu kepazeliği bile savunanların kendileri ve çocukları umarım 4 sene boyunca her gün bunlarla beslenirler.
  • siz sik gibi yaşamış olabilirsiniz ama ne şimdiki öğrenciler ne de siz bunu hak etmiyordunuz. tutup da şimdiki gençlere "biz kahvaltıda bokumuza yumurta kırıyoduk buna şükredin" diye öğüt vermeyin; benzemek istemeyeceğiniz çomarlara dönüşüyorsunuz.
  • aranızda türkiye'de öğrenci olup sağlıklı beslenmek gibi süfli hevesleri olanlar görüyorum
  • yorumlardaki acınası ifadeleri görünce, size asgari ücret müstehak diyesim geldi insanlara,gençler iyi beslenmeli gelişim için,yurtdışındakileri görseniz gözleriniz faltaşı gibi açılır çünkü onlar gençlerin gelişimine önem veriyor,burdaki akıl fukaraları da kahvaltıyı övüyor,sizin gibiler hayatı boyunca ezik ve az verilenle yetinmeyi bilip,suratınıza tükürülse şükredecek zavallılarsınız
hesabın var mı? giriş yap